Yıldızları uyutmuş
Ay'ı yanına almış
Güneş kırlara çıkmış
Bugün İlkbahar geldi
Kuzular meleşiyor
Ağla asker ağla
Ağlamak yakışır,yanan yüreklere.
Sen ki; bu Vatanı canına eş tutansın
Sen ağlaki;
Sen ağlarken gülenler utansın.
Yeşil, yeşil tapraklar
Ateşime kar diye
Yarenime yar diye
Yarelerim sar diye
Yıllardır bekliyorum.
Ne haldeyim gör diye
Uzaklardan gelen balaban sesi
Bilmem hangi sevdaların bestesi
Sensiz geçen günümün son perdesi
Günüm sona erdi sen neredesin.
Zayıf, titrek bir ışık uzaklarda
Çok kırıldı sanıyorum
Dil yordamıyla bakacak
Bir sınıkçı arıyorum
Kırık kalbi onaracak.
İçinde bir söz patladı
Zkkaum çiçeğinden dolsan
Şek şüphesiz şerbetimsin
Sen yer ile yeksan olsan
Ebedimsin ezelimsin.
Benliğime bent vuramam
Pınara benzetiyorum bazen seni;
Aşkı billur gibi akan suya.
Ben pınara uğrayan yolcu,
Su da düşmüşüm pusuya.
Tevekkeli değil, her seherde;
Sen gideli yetmiş Seksen yıl oldu
Bir bilsen; neler oldu, neler oldu.
Sen varken senin partin birinciydi,
Partilerin içinde bir inciydi.
Çatlamış topraklara ilk damlalar
Ve topraktan yükselen rayihalar
Yalınayak koşuşturan çocuklar
Bir de taş'tan, toprak'tan oyuncaklar.
Çelik çomak peşinde koşuşturma
Biri daha var bende
Benden başka;
Kaynaşmışız etle kemik gbi,
Oynaşırız iki çocuk gibi,
Dertleşiriz iki dertli gibi.
Ağlarız yaşımız ortak
İsmet Bey Bir şiirinizi Okudum Beğendim Gayet Güzel Yazmışsınız Yüreğinize Kaleminize Sağlık
İsmet bey ,merakımı bağışlayın:bu dörtlükleri nasıl bu kadar başarılı sıralayabiliyorsunuz,İlham kaynağınızı merak ediyorum.Selamlar
İsmet bey Şiirlerinizin bir kaçını zevkle okudum.Hepsi birbirinden güzel,çok akıcı bir üslup
Tebrik ederim.Yüreğinize ,kaleminize sağlık. Selamlar