bilse ki insan
ilâhî aşkın inse yansımasını;
hiç oyalanır mıydı aşk,
ölümün de öleceği zamanda.
delilenme sür git.
revan olduğun yolda her çukur
yazarken terliyor kalemin
kırılası ucu.
haykırıyor
sensizliğe
seni
seviyorum, demeyi.
an gelir hicap eder
özgürlük
insanlığın iftihar heykeli
ilâcı olsa
sürer başına
paslı bir gülüşün
kör bıçağına kurban gitmiş
bir ömür
intihar kokan
sifon sesli kahkahanın izleri
Düşleri de vururlar kanatlanırken cümleler
Öyküler tadında değil yiyemediğimiz yemeğin kokusuna yavan ekmeğimizi banarken
Huzur zayiî ilânıyla bulunmayan kaybedince sözlükte hiç olmayan
Kamus gebe… Hay ebesini emekli ettiğim
Beynimden kan çekiyorlar enjektörle beyinsizdim kimilerine göre
Salacaktan atacakken kuşlara yem
poz vermeyi de öğrenmiş
martıları
Üsküdarın.
Rivayetlerinde değilim
hangi şair şiir peydahlamadı ki
seni gördüğünde
hangi şehir aldatılmadı ki senin koynunda
şiir gibi ne ki
şiirin ta kendisi
istanbul
sevdin mi
ayak bileği ince kadın
seveceksin
dağıtacak ayak sesi yürürken sessizliği
şehrin en kalabalık yerinde
belki de istiklâl'de
Naftalin kokulu aşklar;
yaza çıkarsak,
diye istiflenmiş anılar
arasında.
"Sevdadandır"
İçimde kocaman bir intihar süsü
Şakağına dayamışım yanakları acıyan gülüşü
Giyotin ağızlı kelimeler
Gözyaşlarım ne kadar derinmiş
Boy verince anlıyor
İnsan



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!