Binaları var
Minarelerini geçen
Şehrimin
Silüetini kaybetmiş
Şehrin
Simaları var
Size 21. yüzyıldan sesleniyorum
Düşleri defnedilmiş mağripli gibi
Bir feverân yeri gönlüm
Ellesem yanıyor dillensem kanıyor
Sevmeye başlamak dedi içimdeki derviş
bir türkü geçer içimden
güftesinde sen
dokunurken bağlamamım tellerine
dedem korkut'tan bir hikâye
sen ve ben
aklınızı benimle ölçmeyin
uzunluğunuz kâfi gelmez
dokunmayın yaralarıma
incinirsiniz kabuklarında
kâfi gelmez
kafiye gelmez
Umutları vardı
Ekmek arası
Ekmeği vardı
Kurumuş
Beklemekten
aklınızı benimle ölçmeyin
uzunluğunuz kâfi gelmez
dokunmayın yaralarıma
incinirsiniz kabuklarında
kâfi gelmez
kafiye gelmez
Bir koca çınar kalkar bu şehirden
Ezelden ebede
…ve dört inanmış adam
omuzlarda babam
dokunmayın bam telime
zamanlı zamansız imgelere vurulmak
işitsel bakışlarda
tasvirlerinde kaybolurken
çocukluk anılarımızın
en lüks gofretinden istiyorum
kara bakkal'dan
En son
Sen giderken yağmıştı kar
Senden haber gibi geldi
Ajanslara düşünce
Üşümesin diye
Ömür dediğin bir arpa boyu yoldur.
Elinde amel defterin işin zordur.
Yürdüğün ne yol, yediğin ne yollukdur!
Bu bir gaflet, uykusundan uyana dur.
Neriman der: Bırak sazı etme nazı,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!