ah o güneş gözlerin
yedi deryayı bir yudumda içtim
yine de sönmedi alevim
daha yok mu, yanar yüreğim
ateşin suyu yaktığı yerdeyim
kavursa da beni
gelenler gidecek bir gün
ölümüne aşkların şiiri kanla yazılır
gözyaşı ile okunur
yine de gökleri saran bir ateş vardır
can ikizim
çok yalnızım
üşür müsün yoksa toprak altında
etrafını karanlıklar mı sardı yoksa
tutsak mısın ecelin koynunda
acı mı çekersin yoksa azap gününde
kalbimde kurşun sesleri
bak işte öldürüyorum seni
ey sırça köşkün masalsı gelini
tükeniverdi kalemin mürekkebi
kan ile yazıyorum adının son hecesini
birazdan gezineceksin tüm bedenimi
kaybetmekten korktuğu her şeyi
acımasızca kaybeden biri
artık neyi kaybetmekten korkar ki
hadi söyleyin gün battıkça uzayan gölgeler aşkına
güneşten nefret eden biri
onu kaybettim
hem de kalbimde
akdeniz kadar yüreğim var
dalsam da çıkaramam artık
öylesine derinlerde
yoklukla varlığın karıştığı yerde
fotoğraflarla konuşurmuş insan
bir sır gibi saklanan her şeyi
o donuk bakışlara ve o sahte yüzlere anlatırmış
cevapsız kalacakmış sorular
fotoğraflar hiç konuşmayacaklarmış
kimin umurunda eller bomboş
kördüm 
kördüğüm yolara düştüm
bir güneşin peşinden koşuyorum sandım
defalarca çakılınca yerlere
dolanınca karanlık ayaklarıma
kırık dökük kalbimi toplamaya çalıştım
basamaklar
basamaklar
basamaklar
yorgun, ihtiyar merdivenin
basamakları
gıcırdayan, çatırdayan



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!