cennetin kapısında bir dilenci gibi
kalbim yakarışlar cehennemi
ateşler dökülüyor dilimden
bir damla su için yanmışım ta en derinden
sen eksik olma dedim
gelirken her şeyi geride bıraktım
geçmiş hiç yaşanmamış
senden sonrası hiç olmamış olsa da olur
sen eksik olma dedim
kaç yara var bağrımda bilir misin
kaç güneş söndü gözlerimde
tuz buz olurken adaletin terazisi
kaç mevsim değişti bir gün içinde
kırdılar kanadımı, adalet istiyorum dedikçe
aşk, Sen’i sevmekmiş Allah'ım.
gerisi sadece bir evcilik oyunu
kumdan evler, sahte dokunuşlar
ve
arzunun şah damarında ölümler
ve
beyaz mutluluklar dökülüyor
yağmur gibi telaşlı
sancılı bulutların bağrından
sabırsız topraklara damlıyorlar
hüzün kokuyor heyecanlar
bir gül yeşertme umudundalar
hüzünlü şiirler gibisin
dedim
yeni bir mısra düşsem kalbinin üstüne
güler misin
tam da öylece
sonsuza dek
aşk
bir üvey anne gibidir
kölesi olursan seni sever
ama ona isyan edersen
gözünün yaşına bakmaz...
hayat ağacından düşer yapraklar: yeşil ve sarı
sana sıra gelmez mi sanırsın
vaden ne tam ne de yarı
hayat ağacından düşer yapraklar: yeşil ve sarı
sen uslanmaz mısın
aklında bir insan tut
kalbinden başkası bilmesin
her şeyi onun için yaşa
geriye hiçbir şey kalmasın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!