bir umuttu geri dönebilme ihtimalin
lakin yeldaydı sonumuz
adım gibi biliyordum.
mümkün olmasada aşk bizim için
umarsız,
karşılıksız seni seviyordum.
Çiçekler yeşerecek yavrum avuçlarında,
Gül açacak barut kokan namlular.
Korkma...
Yeşerecek ömrün irem yolunda.
Belki duymayacaklar,
giderken
çıkarsız,karşılıksız bir akşam üstü bırakıyorum sana,
ki karanlık geceler öpmesin gamzelerinden.
umurunda olmasın senden gidişim.
her geliş bir gidişin müjdecisi nasılsa
bir gidişin dönüşü muamma ama.
dokunabileceğin kadar yakındım sana.
bir dokunsan hissederdin,
sana olan,
sevdana olan sıcaklığımı.
tutmana hep amadeydi elim.
bir tutsan, şefkatimden anlayabilirsin,
gölerim takılı kalmış bir hüznün ufkuna
içini döker umut denen açlığın avuçlarına.
karabasanlar sarmış daracık zindanımı,
mahpusluk beter acıtıyor canımı.
vakit burada sanki hep gece yarısı,
okuma bu şiiri.
çünkü sana yazılmadı.
çünkü,
yoksun artık bende
çünkü senden bir iz kalmadı.
sana tarifsiz acılar bırakıyorum.
yaşayıp odamın duvarlarına astığım.
bir de demli çay kıvamında yalnızlık şarkıları.
dört duvar üzerine yıkılana kadar vur kendini rakıya.
yada radyo dinle,
dönme umuduma dair dilek tut bir sonraki şarkıya
arabesk şarkılar,
ve arabesk maceralar dinleyerek
yeşermiş bir gençliğim var benim.
can çıkmayınca huy çıkmazmış,
bu yüzden biraz arabesktir sevmelerim.
bir bakıma eski türk filmleri tarzında.
değil bu bir yalan sevişin hikayesi
ellerinin ılıklığı hayalim belki
rüyalarında olmak temennim değil ama
yar yanında olmak istiyorum,tut
aşkından sürünüyorum
iki kelime ki müebbetler yeriz uğrunda,
iki kelime ki;
çıkıverir ağzımızdan olamadan farkında.
yürek yangını telafisizdir
aşk vurgunu çaresiz, derin mavisizliklerde.
saygılar kimin yiğeni: :)) şiirlerini okuyorum irfanım. brawo yani uspirin BAKIRCI:pp