göbek bağından hala bağımlıyız
atmaya çalışırken ilk adımları yeryüzü ayak altında
yaşadığımız şu dünyada ya hiç ayna yok
ya da o aynalara bakacak yüzümüz
kırık aynaların önünde
kim dermiş suların dili yoktur diye
ilk lafı tağutlar söylerdi belki
lakin son sözü hep sen söylerdin
susmak sana yakışmazdı
sen susarsan zulüm konuşurdu
masum çocuklar huzura susardı
ah natalya
hey dağda ki bulutları kovalayan rüzgar
hangi taşa, hangi toprağa bakarsan bak
rüyalara giren memleket ukrayna
henüz yeni açmış menekşelerin hüzün kokuyor
üzerine bombalar yağıyor
ey can her gece avare uykusuz vakitlerde
yüreklerimiz el ele tutuşup gitsin yıldızlı semalara
aşk şarkılarının nağmeleri nur içinde nur olsun
bir kez daha sabahlara yakın düşsün aydınlıklar
parıldasın her çizgisi tutuşan ufukların
ey gökyüzünden tılsımlar döküp parlayan güneş
karanlığı yakıp yandıran ışık
ateşinle ham duygularımı etkile
bir alevinle şu katı kalbim binlerce tutuşsun
kurtulsun mahzenlerindeki gölgeler
Ey Sevgili
Nurun on dört asır önce parlayan aydı
Gönlümdeki mahzenler ışığınla aydınlandı
Ashabındı
Karanlık gecelerin dost olan yıldızları
Kurak mevsimlerin gül kokan yağmurları
Razıyım bir kum taneciği olmaya bastığın yerlerde
Yeter ki fırsat bulsun merakım ölmeden önce
Razıyım bir kelamına bir nebze muhabbetine
İster hülyama ister serabıma ister rüyama gel
Unutulmak ihtimali nar yangınından da öte
ey rasulülllah’ın amcası hamza
ey Allah ve rasulü’nün arslanı hamza
ey hayırlar işleyen hamza
ey rasulullah’ın koruyucusu hamza
gözyaşları süzülürken
sana yaslıyım
Her uykudan önce bir şeyler fısıldar dururum
Bil ki yalnız sen geçersin dualarımda
Yüce Rabbime emanet ederim seni
Saatlerin sustuğu mor gecelerde
Unuttum artık sıcacık bir uykunun tadını
Her baktığım yerde seni hatırlarım
aylardan eylül
ıslanmadan
bir sığınak bulamadan
kayar yıldızlar
gök saçağı altına sığınanlar gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!