Çiçeği burnunda sevdalı yıllara dair bir şiir
1977 yılında yazılmış 'tüm orjinalliyle'
Her yükünü kambur etti sırtıma
Ne zor imiş bu dünyanın cürümü
Kara sürdü ak alnıma, kartıma
Ne zor imiş bu dünyanın cürümü
Gönül derdi midir bütün muradın
Biraz da umuda koş deli gönül
Kanadın kırılmış nedir ıradın
Sende eller gibi coş deli gönül
Bağrın ateş topu yüreğin közdür
Halkın başına indi, zebaninin topuzu
Bu yılda rahat yoktur, yine bize yarabbi
Zaten cehennemdeyiz, başka cehennem mi var?
Kulağa getirdiler, yüze yüze yarabbi
Sen reva görmedinse, kim reva gördü bunu?
Eğer şair isek ehil ve kâmil,
Edebe erkâna uymalı adam.
Özüne, sözüne olmalı hamil,
Kötü huylarından caymalı adam.
Bir söz canı alıp, can derebilir
Cevretme sevdiğim can benim değil
Yatıya kalırsan han benim değil
Ruhi-zan eylemem zan benim değil
Her gelen gidecek yer baki sanma
Sınadım her şeyi kimi boş çıktı
Eli kırmam varmaz dilim
Ben dilimi azarlarım
Uzanırsa yansın elim
Ben elimi azarlarım
Göz edip eğri bakınmam
Kadeh tokuşturup bal börek yuttun
Utanmıyor musun sözden karadul
Fukaralar gibi oruç mu tuttun
Utanmıyor musun özden karadul
**********Çek git başımızdan tezden karadul
Ey ! ruhumun ikizi canımda ki yarım sen
Ebedi bu gönlümde varlığım sen varım sen
Evimde gölgen bile ruh verir bu canıma
Eksikliğin darlıktır varlığın da kârım sen
Elini ver elime gönül erin say beni
Canı feda ettim cevri zamana
Coşkuyla bir tek gün gülemedim ben
Canımla ödedim her bir bedeli
Cenabı hakkımdan dilemedim ben
Sevgili ilhami hocam,Ustam,Ozanım,Can Dostum.
Çırağın olabilmek bile bence onurum olurdu.
Kimseye yaslanmadan
Ona buna seslenmeden
Emeğiyle yaşamıştır
Haram lokma beslenmeden.
Demekten başka bir şey bırakmamış güzel dostların yazdıkları yazılarda bizlerin de yerine.
ortak bir candost yüreğin sarması bu
çok güzel anlatım
düz yazıdada varsın can insan yaşadıklarını anlatması yazı diliyle daha bir başka özel güzellik.
sevgiler yüreğinin saflığı gibi hep çağlasın dizelerin anlatımların.
sevgli dostumuz İlhami'yede dost saygısevgiler.ikinizi ...
HARAMİ DERE 1
Bu günüm yaşadığım diğer günlere hiç benzemiyordu. O gün yürüdüğüm yollar da ayağıma batan çakıl taşları canimi acıtıyordu. Kim bilir, belki de bana öyle geliyordu.
Sabahın ilk ışıklarında deniz dalgasına yansıyan yakamozlar eşliğinde bir kaç balık teknesi ve balıkçı olta ...