Emekli oldum da noldu Pakize?
Ömrümü bitirdi kuyruk çilesi
Sabahın dördünden akşam sekize
Ömrümü bitirdi kuyruk çilesi
Ayak üstü durmak yaşlıya amut
...................(ağıt)
Ninniledim bebeğimi uyuttum,
Nice zahmet eziyetle eğittim,
Harmanladım, yüreğimde büyüttüm,
Vardı gitti, bir davada vuruldu.
Ağam dedik paşam dedik bey dedik
Ben ateşim tut bakalım tut hele
Bahtın deyi yutturduğun bu zehri
Sıra sende yut bakalım yut hele
………….Erkek isen bir çöplükte öt hele
Bayramlarda hüzün dolan içime,
Kan ağlarsam kim ne bilir hal benim.
Keyfi olan bayram eder hiçime,
Havyar yutan sanıyor ki bal benim.
Yangınım var çok derinde yangınım,
Onlar
Kirli bir savaşın
yarınsız çocukları
Onlar
Ne nötron yapıyorlar
Baharında göz yaşlarım
Sellere karışıp gitti
Bir güzeli sevdi gönül
Ellere karışıp gitti
Bahar bitti yaza doğru
.Karlı dağlar duman olur pareli,
Yürek yedi dağ ardında yareli,
Hele sorun garip ölmüş nereli?
Yakar içerimi sıralı dağlar.
Gözlerim kurudu,yüreğim ağlar.
Baktığımda boz bulanık gök yüzü
Kış oldu dört mevsim güzlerim mi var
Karıştırdım gecelerle gündüzü
Arayıp bulacak gözlerim mi var
Ağlaya - ağlaya söndü ışığım
Kültür bize en değerli mirastır,
Bir gül gibi derelim mi canlarım?
Gönlümüzden akıp giden Arastır,
Ummanlara sürelim mi canlarım?
Artık yansın müspet ilmin çırası,
Tavuklara kıran girdi ölüyor
Bir taraftan Enver emmi çalıyor
Geceleri tilki korku salıyor
Herkesin gaydası bir başka lo lo
Hatçe nine taşta yarma dövüyor
Sevgili ilhami hocam,Ustam,Ozanım,Can Dostum.
Çırağın olabilmek bile bence onurum olurdu.
Kimseye yaslanmadan
Ona buna seslenmeden
Emeğiyle yaşamıştır
Haram lokma beslenmeden.
Demekten başka bir şey bırakmamış güzel dostların yazdıkları yazılarda bizlerin de yerine.
ortak bir candost yüreğin sarması bu
çok güzel anlatım
düz yazıdada varsın can insan yaşadıklarını anlatması yazı diliyle daha bir başka özel güzellik.
sevgiler yüreğinin saflığı gibi hep çağlasın dizelerin anlatımların.
sevgli dostumuz İlhami'yede dost saygısevgiler.ikinizi ...
HARAMİ DERE 1
Bu günüm yaşadığım diğer günlere hiç benzemiyordu. O gün yürüdüğüm yollar da ayağıma batan çakıl taşları canimi acıtıyordu. Kim bilir, belki de bana öyle geliyordu.
Sabahın ilk ışıklarında deniz dalgasına yansıyan yakamozlar eşliğinde bir kaç balık teknesi ve balıkçı olta ...