Bu gecede kirpiğimi yummadım,
Ne ağlarsın ey muhannet gözlerim.
Bir uykudan başka bir şey ummadım,
Ne sağlarsın ey..! muhannet gözlerim.
Ağlayarak dert bağladın başımı,
Gelir geçer gençlik çağın,
Dertler olur yığın yığın,
Bir iş görmez solun,sağın,
Ah demeyin vah demeyin,
.......Sonradan eyvah demeyin.
Mazlum,yetimin,dulunu,
Hem sağcını,hem solunu,
Senin sabreden kulunu,
Görmüyorlar gör Allah’ım.!
Sağı, sola düşürenin,
Çok çektim cefanı taç edip başa,
Sen kraldın tahtta ben ise maşa,
Oynatıp benimle ettin temaşa,
Gözümden suratın al fani dünya.
…………………. Belayım başına ol kani dünya.
Ömür denen şu karşıki gediği
Aştığımın farkındayım bu sene
Gerçek oldu türkülerin dediği
Şaştığımın farkındayım bu sen
Nazarım bozuldu aktan karayı
Şu köhne dünyanın kahrı zulmünü;
Çok direndim çekemedim ey..! oğul.
Dişe diş dövüştüm felek ile ben;
Sökemedim bir dişini ey.....! oğul.
Sakın ha yeltenme böyle bir işe,
Yedin içtin bitti hazır,
Bahanene kılıf hazır,
Arama hiç boşa huzur,
Ekmediğin biçemezsin.
Sevgi verip koklamazsan,
Açılsın dostluk kapısı,
Örülsün barış yapısı,
Verilsin gönül tapusu,
El ele canlar, el ele.
Sevgi gönüllere baksın,
Sizler yağmur olun toprak olayım,
Yarın bu sinemi sellerle dostlar.
Sulayın sevgiyle sökün salayım,
Yar/ın bu sinemi bellerle dostlar.
Sevginizle hayat bulsun bağ-larım,
Bana düşen onulmaz dert,
Gün dolanır sana düşe.
Ne oldum deme cemâlim,
Dik duran baş öne düşer.
Son pişmanlık vermez fayda,
Sevgili ilhami hocam,Ustam,Ozanım,Can Dostum.
Çırağın olabilmek bile bence onurum olurdu.
Kimseye yaslanmadan
Ona buna seslenmeden
Emeğiyle yaşamıştır
Haram lokma beslenmeden.
Demekten başka bir şey bırakmamış güzel dostların yazdıkları yazılarda bizlerin de yerine.
ortak bir candost yüreğin sarması bu
çok güzel anlatım
düz yazıdada varsın can insan yaşadıklarını anlatması yazı diliyle daha bir başka özel güzellik.
sevgiler yüreğinin saflığı gibi hep çağlasın dizelerin anlatımların.
sevgli dostumuz İlhami'yede dost saygısevgiler.ikinizi ...
HARAMİ DERE 1
Bu günüm yaşadığım diğer günlere hiç benzemiyordu. O gün yürüdüğüm yollar da ayağıma batan çakıl taşları canimi acıtıyordu. Kim bilir, belki de bana öyle geliyordu.
Sabahın ilk ışıklarında deniz dalgasına yansıyan yakamozlar eşliğinde bir kaç balık teknesi ve balıkçı olta ...