Nehir hızla akıyor durduramadığımız hayatın avuçlarında
Ben sarmaşık yaprakları ekliyorum nehrin bulanık sularına
Adam bir tuhaf bakıyor bulutların dağlara çarpan kollarına
Görmek istemediğimiz renkte akıyor yeryüzünün kirli ırmakları
Ürkütülmüş taylar gibi gerilmiş delirmiş bir adamın yüz hatları.
Bana arzız tezler sunuldu yıllarca
Kimisi turuncu kimisi koyu kırmızı
Bir gün hafızamı ayaklar altına alan
Tecime hazır duyguları ıskalayarak
Kayıp bir zamanın dışına taştım
Gölgeler içinde indim ruhuma.
Duvarlar ah kalın yüzlü yosma duvarlar
Duvarlar hain tarihin arka yüzünün katili
Osmanlıyı ciğerlerinden yakan ateşin fitili
Duvarlar cetvelle çizilen sınırların tescili.
Adamlar gece gündüz karanlığı örüyorlar
Zulmü alkışlayanların imanı kâmil değildir
Saltanatı aşka tercih edenlerden ne beklenir
Asırlar geçse de üstünden zulüm acılarının
Yüreklerde Kerbela sızısı hiç dinmeyecektir.
Kalplerde paslanınca iman katmanları
Senden sonra ne gecem ne de gündüzüm oldu
Ömrümü ziyan ettim her bahar sensiz soldu
Şimdi anlıyorum ki mutluluk sen demekmiş
Sevda denilen duygu ölesiye sevmekmiş.
Senden sonra bir türlü gülmedi inan yüzüm
Tan vaktidir bizi geceden uyandıran
Düşer ayın harelerinden göğsümüze aşk
Sen yıldız yıldız çoğalırsın gecemde
En gerçek tanığım ellerindir
Uyanır yaprağı besleyen güneşle şafak
Bir lütuf gibi bakar güneşe gözlerin
Gözlerim bakınca evrene
Sessiz bir ağlayıştır bendeki adın
Sensiz her şey bir teferruatmış içimde
Aslında sen her şeyi özde sakladın.
Nice viraneler gördüm
Nerede dağıtılan bir nimet görsem, hak etmeyenler en öndedir
Ne zaman paylaşılan bir külfet görsem, en öndekiler en arkadadır
Yoğurdum ekşidir diyen hiç kimse gördün mü? şu fani dünyada
Ahlak adına mesafeler o kadar kısalmış ki, mutfakla tuvalet arasında.
Bu akşam yine yoksun hüznümle baş başayım
Derdim dağlardan büyük sensiz yine yastayım
Her taraf kapkaranlık yıldızlarda ışık yok
Sana nasıl anlatsam aşktan üstün duygu yok.
Gamlı gönlümden akşam düşünce saçlarıma
Karanlığın resmini sormuyorum sana
Açık renklerin kıvamında ara bizi
Taşardı renginden tüm dünyaya
Belleklerde kalan haykırışların öfkesi.
Bırak kendi renginde aksın gece
ve onlar hala
bir kartalın gözünden bakarlar hayata
mağrur ve kibirli
adalet onlar için sadece bir nalıncı keseri.
fakat;
elbet bir gün
sıra kendilerine gelince
zalimleri yakacaktır
ateş tene değince
BUNUN ÜSTÜNE SÖZ MÜ VAR.YÜREĞİNE SAĞLIK
Yalan söyleyen aynalardan
Saçına düşen aklara bakacaksın
Bir mum gibi eriyen gençliğinden
Geri gelmiyecek yarınlara dalacaksın.
SÜPERSİN ÜSTAD.HER ŞEY GÖNLÜNCE OLSUN