Bir bakış ki insanı çeker derinden derine aşka
Sükûn bulur çileler kalbinde sevdanın hükmü varsa
Gözyaşların söndüremezse kalbindeki yangınları
Sevdan yaşatamazsa mazide kalan hatıraları.
İşte o zaman tan vakti değildir aşkta zaman
Kırgız steplerinde taylar kişner
Çocuklar üşür dağların bakışlarından
Körsün dediysen
Görüyorum dişlerinin güzelliğini
Tüm görkemiyle süslüyor gazeller
Eylülde toprağın doğal resmini
BEN SENİ ÇOK SEVDİM
Maziyi hatırlatan köklere sarılmış gövdeler
Eskitilmiş resimlerde saklar bizleri,
Hayatın en ıssız noktalarından
Nehirler akar denizlere
Zulmün katmerli yüzünü gördü Harşit vadisi
Kan ter içinde düştü yerlere sis dağlarının etekleri
Teslim olmadılar ecele sabahın özgür çiçekleri
Harşit vadisinde yankılanan kahır seslerini duydum
Gördüm kurşunların kanun olduğu gündü yurdum
Kopardılar yıldızları kadınların gözlerinden
İçime dökülen ırmaklardan
Yeşil buharlar yükseliyor göğe
Aşkla çoğalan varlığın
Lapa lapa yağıyorken duygularıma
Gecenin teninde parlayan yıldızlar
Aşkın kilitli kapılarını açarlar
Dün mazide kaldı
Yarın henüz çok uzaklarda
Sen bugünü yaşa cancağızım
Sonra aşkın hayali ağlar
Kızıl düş akşamlarda.
Yosun rengi bir geceydi gözlerin
Sana akan zamanın kenarında
Penceremde vişne rengi rüzgâr ağlar
Hayatı öpen sessiz dudaklarında.
Yapraklardan sen damlarsın
Sensiz ateşlere bürünüp yanarken hayatın renkleri
Tufan gibi düşer geceye o sevdanın yanmış külleri
Hangi yıldızda gizlidir bahtımızın ahu falı kim bilir
Sevgilinin katresindeki sır yangın yerinden beterdir.
Renklerin dansı rutin bir geceyi saklar
Akşamı öper güneş körfezdeki denizde
Bir güz vedasıydı aşk rengi solan bahçemde
Baharı görür müyüm görmez miyim bu aşkta
Mecalsiz kalan kalbim sensiz çok yorgun hasta.
Aşksız geçen ömrümde figan oldu seneler
Tutuşan saçların değildi lambanın fitilinde yanan sensiz geçen yıllarım
imkânsız bir armağan gibi gelirsin diye her gün seni kalbimde yaşarım
Son bakışı içimde bırakıp gittiğin yıllarımdır lambada yanan mavi alev
Aşk sorgulamadan çalınca kapını yeryüzünü titretir seven yürek sesin
Sakın ağlamasın dayanamam aşkın hicran gecelerinde dalgın gözlerin
Aslında her gece kalbin duvarlarına çarpan dev dalgaların sesi sensin.
ve onlar hala
bir kartalın gözünden bakarlar hayata
mağrur ve kibirli
adalet onlar için sadece bir nalıncı keseri.
fakat;
elbet bir gün
sıra kendilerine gelince
zalimleri yakacaktır
ateş tene değince
BUNUN ÜSTÜNE SÖZ MÜ VAR.YÜREĞİNE SAĞLIK
Yalan söyleyen aynalardan
Saçına düşen aklara bakacaksın
Bir mum gibi eriyen gençliğinden
Geri gelmiyecek yarınlara dalacaksın.
SÜPERSİN ÜSTAD.HER ŞEY GÖNLÜNCE OLSUN