Hüsrev Hatemi Şiirleri - Şair Hüsrev Hatemi

Hüsrev Hatemi

Uğultu, dağ başına kadar izlesin beni,
İzlesin beni uğultu doruğa kadar,
Her biri bir ses perdesiydi, çevremdeki insanlar...
Saz semaisi sussun şimdi;
Öyküler ilginçliklerini yitirdiler,
Ümit ise, geçerliğini...

Devamını Oku
Hüsrev Hatemi

Ey nevnihal senin misalin,
Hayalde düşte bile görülmez...
En az yüzyıldır Beyoğlunda,
Gezer ve süzersin gözlerini.
Sonra eve nasıl dönersin?
Sarıyer minibüs durağında

Devamını Oku
Hüsrev Hatemi

Kaybettiğim eski İstanbul bir gün
Yaşlı, hasta bir beyefendinin,
Terekesinden çıkacak
-vefatından hayli sonra –
Ben o günü sanmam ki göreyim
Fakat o gün geldiğinde

Devamını Oku
Hüsrev Hatemi

Bir ses dolduruyor kulaklarımı,
Ne kadar da Deniz kızı Eftalya,
Borulu gramofonlar inlerdi,
En tramvaylı 1935 Istanbul'unda
Ve en yalnız, en bitik bir İstanbullu
Anardı Yemen'de gömülü olan

Devamını Oku
Hüsrev Hatemi

Uzaklarda olman daha iyi
Kangurular ve koalalar gibi
Uzaktan, haziran günleri gönderirsin,
Yakındansa dolu, kar ve tipi
,

Devamını Oku
Hüsrev Hatemi

Füsun ki, gözlerinin postnişini o idi,
Kederdir yüregimin degişmez postnişini
Kırmızı mavi deniz karardıgında akşam
Yüregim zaten soğuk, çek yalnızlık! Elini
Birazdan görünecek o çatık kaşlı adam,
Ve serbest bırakacak anıların selini....

Devamını Oku
Hüsrev Hatemi

Siyah madendendir ölümün jeti,
Tekerlekleri pistten kesilir.
Kesilmesiyle birlikte yolculuk biter,
Havalimanı karşıda belirir.
Dünyada –henüz unutmadınız-
Karanlık siyahtı, burada aksi

Devamını Oku
Hüsrev Hatemi

Mecdelli Meryemsiz Batı

Sen, orada duran, yoksa Mecdelli Meryem misin?
Ne kadar uzakta kaldı değil mi günlerin?
Sen ki inandığının-belki de sevdiğinin-
Ayaklarını saçlarınla kurulamıştın.

Devamını Oku
Hüsrev Hatemi

Bütün olaylardan önceydi Kitap,
Hayli uzun zaman yumağı bir de
Bir ölüm gecesi...doğum ve nice
Ölümler, doğumlar, yine ölüm...
Yürek çöküntüsü ya da sevinç haberi,
Gördüm yüzünde ışıyan yazları,

Devamını Oku
Hüsrev Hatemi

Keskin ağzından ayrılık kılıcının,
Yüreğimin yediği darbe,
Bu acının;
En uç örneğini bana tanıttı:
Neden kısas uygulandı ki yüreğime?
Ne suçtu ne de bir suça kanıttı,

Devamını Oku