Balıklar okyanusta
Okyanusta şahlandı dalgalar, damla damla
Hayat ölüme insan kusuyor,
Dünya, dünyalığından
İnsan, insanlığından utandı
Bazen zorlasam da kendimi
Şiir yazamıyorum
Dalıyorum işte suya dansa
Kağıda kaleme ağaçlara
Dallara salıncağa
Demli bir bardak çaya
Yetişebilseydik seninle
Hüzzam faslına
Yürekten kavrardı besteler
Kürdili hicâzkar okuyabilseydik
Can Yücel'e denk gelebilseydik
Cemal Süreyya'yı dinleseydik meselâ
Aşk şarabımızı içine kadar
Yumak yumak içimde sevdan
Bazen korku sarıyor yüreğimi
Nerede şiirlerimin sahibi diyorum kendi kendime
Dönüp yine içimi döküyorum yazıya, şiire
Kelimeler dönüşüyor cümleye
Gözlerime dalsan diyorum
Aklından çıkar İstanbul
Ne Pierre Loti tepesi
Ne de o ağacın altı
İzah edemez aşkı
Biraz ak düşmüş olsa da
Kenarından kıyısından
Hayatın anlamından
Siyah uzun saçlarıma
Dönüp ardıma baktığımda
İddetini ödediğim hey gidi dünya
Eğirmiyorum dertleri,
Mehir biçtiğin bir yudum mutluluksa, mutluluk
Uzattım ellerimi,
Gönül rızanla versen diyorum
Ne sen benden ileri
Birken iki
İkiyken üç
Üçken dört oluyor
Üredikçe ürüyor
Çoğalıyor
Her yer
Hayat nedir biliyor musun Sevgili Günlüğüm✍🏻?
“Penceredir” bana sorarsan.
Bazen birini kapatıp diğerini açar nefes alırız.
Pencerenin vazifeside bu değil mi zaten?
Oksijen ile havasızlık arasında cam veya ahşaptan içeri veyahut dışarıya açılan iki kanat.
Felsefi düşünmeye kalksak neler çıkar bak bu bir satırdan; kaldı ki felsefeye ilgi duyanı da bulmak şans bu devirde.
Düşündümde sevgili günlüğüm✍🏻 sana ne kadar derinden bağlıyım çoğulum, tekilim, yazım, güzüm, hislerim.
Bir de neyi düşündüm biliyor musun?
Efendim ?
Çayı’mı ?
Yok yok az evvel çayı demledim. Teşekkür ederim hatırlattığın için.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!