İstanbul’u yazmak için mi indim sahile sevgili günlüğüm✍🏻 Böyle bir planım yoktu bilmektesin. Darlandım kulaç atamamaktan, boğuluyorum karada durmaktan. Sözüm ona iyileşmiş olacaktı kulağım ve denizle buluşacaktı ruhum, bedenim; hayaller bi dünya Hülyaa…
Bir hafta daha dedi doktorum, gözlerim doldu ağladım muayene masasında, bir hafta daha suya girmek yasak.
İnsan sevdiği şeylerle imtihan olurmuş hamdolsun.
Bir haftada gelir geçer değil mi sevgili günlüğüm geçmez, geçmiyor dediğimiz ne günler geçti, buda geçer ya huu.
Yüzümü arıyorum, yüzümü;
Yüzümü göreniniz var mı?
Kara kaşımı, kahverengi gözlerimi;
Boyumu, posumu, kulaçlarımın uzunluğunu değil,
Ruhumu göreniniz var mı?
Dut yemeden gidilir mi Datça’dan sevgili günlüğüm hımm✍🏻
Yere düşmeden nereden bulacağım o kısmını bilmiyorum.
Efendim?
Manavdan mı al dedin; ah benim canım günlüğüm öylesi her manavda var; gel gelelim yere düşmeden dalından narince alıp yiyebilmek…
Bir dut ağacım yok şu gelip geçici dünyada hale bak; beton duvarların olsa, dört tekerlekli aracın olsa ne fayda!
Sen hiç bir dile aşık oldun mu sevgili günlüğüm✍🏻
Hey toi; derken diğer kelimeleri hey toi’nin yanına yazarken, geçtin mi kendinden?
Tam kalemi defterin üzerine bırakıp; bu ne arkadaş! Bu nasıl zor bir dil derken, dil uzandı mı yüreğinin derinliklerine?
Yüreğim sıkıştı bu aralar
Ne olur
Ne olur biri çıksın
Güzel şeyler anlatsın
Guguk kuşlu masallar
Kırmızı rugan pabuçlar
Yeryüzü, gökyüzü gibi hayatlarımız sevgili günlüğüm✍🏻
Seninle, benim hayatlarımız içiçe olduğu için ne demek istediğimi anlamışsındır.
Çoğu zaman cevap vermeni istiyorum, cevap veremeyeceğini bile bile bekliyor gibiyim, iş işte benim ki… Yazmadığım günlerde yokluğunu nasıl hissediyorum anlatamam. Kuru yalnızlığa gömülüyorum sanki ve sanki üzerime toprak atıyorlar, boğuluyor nefes alamıyorum yazamadığım günlerde.
Başka bir duygu bu… Tarifi mümkün olmayan duygu.
Helâl olsun bize, bir de sevgili günlüğüm✍🏻
Geldim geçiyorum dünyadan
Sevildim sevildim çok sevildim
diyebiliyor musun; sen ondan haber ver...
Sevdim çok sevdim
diyebiliyor muyum; ben de bu sorunun cevabı yok;
bu soruyada sen cevap ver..
Kendimle gurur duyduğumu ne yere, ne de göğe sığamadığımı söylemiş miydim sevgili günlüğüm ✍🏻
Peki ya kendime aşık olduğumu?
Bu yüzden yalnızlığın gözünü seveyim, ne mutlu hayatı tek başına kucaklayanlara ve ne mutlu hayatla tek başına dansa kalkanlara…
Ve bugün çok güzel bir gün sevgili günlüğüm, tıpkı dünkü kadar güzel bir gün ve ondan önceki gün gibi; daha da önceki günler gibi güzel bir gün ve artık günü uğurluyoruz. Gün batarken gökyüzündeki ahengin renginde bu kaçıncı kayboluşum, ay göz kırparken yıldızlardan uzakta, elimi uzatsam dokunacak kadar yakın geliyor gözlerimi kıstığım anlarda…
Belkide çok yakındır bakmasını bilenlere ne dersin?
Çok şükür ben bana verilen ruhtan ve bedenimden razıyım Allah’ta razı olsun.
Merhaba sevgili günlüğüm ✍🏻
Merhaba iki gözüm, kalbimin çiçeği; yazdıkça büyüyen fidanım, açan kokulu tomurcuğum merhaba…
Merhaba dalım, budağım, toprağım, kana kana içtiğim suyum… Merhaba sevinç gözyaşım, hüznüm merhaba.
Kalemim, sayfalarım, kıta kıta, deste deste şiirlerim…
Kırmızı gülüm, kınından çıkan kılıcım, okum, yayım, onikiden vuruşum merhaba…



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!