Hilal Erboyacı Şiirleri - Şair Hilal Erb ...

Hilal Erboyacı

Haksız sitemlerde inzivaya çekilir duygularım,

Şükür ki karşılık beklemeden vermeyi öğrenenlerdenim.

Bir taç gibi taşırım verilen emaneti serimde;

Devamını Oku
Hilal Erboyacı

Servet-i Fünûn Edebiyatı’nda Şiir
İkinci Tanzimat dönemi şair ve yazarlarından Recaizâde Mahmut Ekrem’in 1896’da çıkardığı Servet-i Fünûn Dergisi etrafında toplanan şair ve yazarlar, eski edebiyata karşı Batı’lı bir anlayış geliştirerek yeni edebiyatı savundular. Servet-i Fünûn (Edebiyat-ı Cedide) döneminin en önemli iki ismi Cenap Şehabettin ve Tevfik Fikret’tir.Gerek Cenap Şehabettin gerek Tevfik Fikret’te gördüğümüz melankoli ve marazilikte ülkenin geçirdiği siyasi ve sosyal buhranların etkisi büyüktür.
Tevfik Fikret’te gördüğümüz marazilik,meşrutiyet sonrasına kadar devam eder.Meşrutiyetten sonra görülen coşkunluğun etkisiyle marazilik ve melankoli yerini yeni konulara bırakır.Tevfik Fikret’te en özgün motif ‘insaniyetçilik’ motifidir.
Bir kudret-i külliye var ulvî ve münezzeh
Kudsî ve muallâ ona vicdanla inandım
Toprak vatanım,nev-i beşer milletim…İnsan

Devamını Oku
Hilal Erboyacı

Vatan ve Hürriyet Şairi Namık Kemal 1840 yılında Tekirdağ’da doğdu.İlk gençlik yıllarında hayran olduğu Leskofçalı Galip etkisinde Divan Şiiri tarzında şiirler yazdı.’Terceme Odası’na girdikten sonra düşünceleri ve ufku batı’ya açıldı.Fransızca’yı öğrendi.

Şinasi’yle tanışması onun edebî yaşamı bakımından çok önemlidir.Şinasi’yle birlikte Tasvir-i Efkâr’da yazmaya başlayan Namık Kemal,Şinasi’nin ikinci kez Paris’e gitmesiyle gazetenin başına geçer.Hükümet’e ters düşen söylemleri ve özellikle makaleleri yüzünden Tasvir-i Efkâr kapatılır.Bunun üzerine Namık Kemal Paris’e gider.

1870 yılında koşulların değişmesiyle yurda döner.1872 yılında İbret gazetesini çıkarır.Ancak bir süre sonra siyasî bir takım nedenlerle İbret de kapatılır.Namık Kemal Gelibolu’ya gönderilir.

Devamını Oku
Hilal Erboyacı

nurlu bir geceye yaslanır /şefkate muhtaç gönlüm
günahkâr avuçlarım davetkâr bir duaya kanatlanır
münzevi kirpiklerim yağmurlardan nem kapar
bu gece kutlu gece/ masivada umut var
bir doğuşu müjdeler öbeklenmiş bulutlar

Devamını Oku
Hilal Erboyacı

soğuk bir duş etkisinde zaman
zaman zaman
vurgun yemiş bir dal acizliğinde eder isyan
neden ben
sorgusuz sualsiz üst üste gelir tüm hezeyan
yaşam acımasız bir imtihan

Devamını Oku
Hilal Erboyacı

Milli Edebiyat’ta Şiir (1911-1923)



Milli Edebiyat Akımı’nı hazırlayan nedenlerin başında ülkenin içinde bulunduğu kaoslar ve bunalımlar vardır. İmparatorluğun artık son demlerini yaşadığı bu yıllarda fikrî ve siyasî akımların sayısı artmıştı. Bunların içinde Osmanlıcılık- İslamcılık- Türkçülük – Batıcılık gibi farklı görüşler vardı. Bu akımlar içinde Türkçülük, sosyal realiteye en uygun anlayışı temsil ediyordu. 25 Ocak 1908’de Türk Derneği’nin başlattığı harekete daha sonraki yıllarda Türk Yurdu, Türk Ocağı gibi dergiler de katıldı. Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi isimler Türkçenin sadeleşmesinde, milli zevkimize ve anlayışımıza uygun bir edebiyat oluşmasında öncülük ettiler.

Devamını Oku
Hilal Erboyacı

Servet-i Fünûn (Edebiyat-ı Cedide) Edebiyatı’nın önemli isimlerinden biri olan Tevfik Fikret İstanbul’da doğdu. Recaizâde Mahmut Ekrem ve Muallim Naci’nin öğrencisidir.

Tevfik Fikret, edebiyatımızın yenilikçi ve farklı simalarından biridir. Hassas, kırılgan ve mağrur yanı ilk gençliğinden itibaren onu bulunduğu ortamlardan uzaklaştırmış; hatta bir süre inzivaya çekilmesine neden olmuştur. 1908 Meşrutiyeti’ne kadar önce Mirsad dergisinde, daha sonra da Malûmat dergisinde görev aldı. 1896 yılında Servet-i Fünûn dergisinin başına getirildi. Servet-i Fünun’dan sonra Aşiyan’a çekildi, eserlerini burada yazdı.

1901’e kadar Servet-i Fünûn anlayışına uygun bireysel şiirler yazan Fikret,1901’den sonra toplumcu şiirler yazar. Bunda Servet-i Fünûn’un kapatılmasının etkisi olduğu kadar, daha dergi kapatılmadan dergiden ayrılmasının etkisi de vardır. 1908’den sonra Hüseyin Cahit Yalçın’la birlikte Tanin’de çalıştı. Kısa bir süre sonra tekrar kendisiyle baş başa kalarak Meşrutiyetçileri eleştiren eserler vermeye başladı. Bundan sonraki yıllarını ülkenin içinde bulunduğu sorunlarla geçiren şair, yorgun düşmüş; hastalanmıştı. 1915 yılında öldü. Mezarı Aşiyan’ın bahçesindedir.

Devamını Oku
Hilal Erboyacı

tıkır tıkır yolunda gitse her şey

kıyamet mi kopar

aksak bir makinenin dişlilerinde

Devamını Oku
Hilal Erboyacı

bir kimlik arayışında şiir

bir dirilişe gebe/ sancılı bekleyişlerde

dışavurumların nefesi ensesinde

Devamını Oku
Hilal Erboyacı

Öyle mutlu bir güne imza atmış bu millet

Bağımsızlık ruhumuz can suyumuz hürriyet

Türk’ün şanlı tarihi atalardan emanet

Devamını Oku