bir yoktu
bir vardı
bildiği bu kadardı
bir yolun başında buldu kendini
ya öncesi? ! ...
karanlıktı
Başıboş bir küheylan şaha kalkmış içimde
Yaz der ahvalimi istediğin biçimde
Her kelam gizemli bir yolculuk
Her dışavurum bir mucize
Kayıp gider ellerimden
Ağlama can/ağlama
Kıyamam sana
Kurban olurum/ kömür gözlerdeki yağmurlara
Kucaklasam gelir misin kollarıma
Bölüşür müsün alın yazın gibi kararmış ekmeği
Dinler misin masal anlatsam sana
Bir 10 kasım daha yüreğim buruk
Atamız gülümser ufuktan bize
Alnımız aklarda başımız hep dik
Kimse getiremez Türkleri dize
Ey! ruhu şâd olan,mekanı cennet
Her şeyin bir anlamı var,her mevsimin tadı başka.
Ana kucağında hikmet,ilk nefeste mucize var.
İpek kozasında sabır,dut görünce gelir aşka.
Hüzün mü dedin şair/bende hüzünden bol ne var
Çoğalmak demiş dostum/doğru/çoğalır hüznüm
dokunabildiğim her nefes kadar
Bir mimoza kırılganlığında
Hıçkırıklar yükselir masivaya /kanatları paramparça
Yanlış anlamalarda ölür tüm saatler
Boş yere geçer ömürden yaşanacak onca zaman
Sevginin kırılır kolları /boynu bükük kalır yürekler
çocuk gözlerinde büyüdü korku
bir yanlış –hayır-bir neden olmalıydı
sustu/ pustu
korku gözlerinden yüreğine aktı
kulakları duymuyor /yüreği ağlıyordu
-Sen-siz
son durağındayım-sen-adı geçen
-sen-den söz eden tramvay ağlarının
-ben-leri hapsettiğimden bu yana
gülmedi yüzüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!