Sen! Çarşı pazarda bulunamayan,
Arayıp da zor bulunan;
Seslerden örülü, varlığı örtülü duygu.
Hayatta ender bulunan merhametin suyu.
Boş keselerde pul olmuş değerin.
Vitrin güzeli,
Annesinin bir tanesi;
Ninnilerle büyütülmüş bebeği.
Ellerinde altın tarak, tararsın cilalı saçlarını;
Sağa sola dağıtırsın Fransız kokan havanı.
Lüks alemlerin kanat çırpan nazlı kuşu,
Seninle örülmüş, geçit vermez sınırlarım;
Etrafa saçılır oldu birikmiş sırlarım.
Nefes alıp vermek için tutunduğum,
Yakıcı çöllerde serin su gibi bulduğum;
Sensiz hayat korkutucu, derin uçurum.
İLİM BAHÇESİNİN PİRİ
Memleketimin misk kokan çiçeği,
Karanlık dimağları aydınlatan güneşi,
Cehaletle cenk eden cengaveri,
İlim bahçesinin piri, eli öpülesi efendisi.
Yine yoksun.
Nerdesin!
Beklediğimiz sensin, beyaz kanatlı Meleğimiz;
Bir gelsen her şeyden daha çok seni seveceğiz.
Derdimizden bulutlar hüzünlenip kararıyor.
Her gün gözü yaşlı yağmurlar yağıyor.
Aşkın ateşini harlayan yıldızlar.
Karanlık ve soğuk kış gecelerinde
hayal dünyamızı aydınlatan
Gecelerin sultanı Ay.
İçimizi ısıtan
Gündüzlerin padişahı Güneş
Günlüğüm,
Her günün, günlüğümün sayfası;
Sen dolduruyorsun temiz kalpli sayfalarını,
Hayatımın kabul olunmuş duası;
Silinmeyecek, tatlı yüzlü alın yazısı.
Dostum, sırdaşım!
Kendimi sen de bulduğum,
Yalnızlığımı sonlandıran yoldaşım.
Karanlık dünyamı aydınlatan güneşim.
Kurumuş hayatımı yeşillendiren baharım.
Duygularımı yeşerten yağmurum.
Bir içimlik sigara gibisin,
Birkaç nefeste tükenip bitersin.
Zamana savrulur küllerin,
Bu kurumlu havan niçin.
Demir direklerle çatılır çadır.
Güneş söndü geceler için.
Ağaçlar soyundu kışlar için.
Günler sırayla gözlerini yumdu.
Gençliğim olgunluk için kurudu.
Nasıl olduğunu bilemeden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!