Günlüğüm,
Her günün, günlüğümün sayfası;
Sen dolduruyorsun temiz kalpli sayfalarını,
Hayatımın kabul olunmuş duası;
Silinmeyecek, tatlı yüzlü alın yazısı.
Hala üşüyor musun Kibritçi Kız?
Yine kar yağıyor ayıplarımızın üzerine.
Ekmeğin kibrit kutusuna bağlıydı,
Kalbin vefasızlıklardan gamlıydı.
Hayaller
Alaaddin’nin sihirli lambası,
Berrak mı berrak gönül aynası.
İçinde ne dert olur ne ekmek kavgası.
Kur kurmak istediğin hayatı.
Ey evlatlarım!
Bakıp da halime aldanmayın.
Bu kocamış ağaç, genç değildi sanmayın.
Bir zamanlar toprak gebeydi tohumlarımıza.
Kalu bela deyip açtık gözlerimizi dünyaya.
Dostum, sırdaşım!
Kendimi sen de bulduğum,
Yalnızlığımı sonlandıran yoldaşım.
Karanlık dünyamı aydınlatan güneşim.
Kurumuş hayatımı yeşillendiren baharım.
Duygularımı yeşerten yağmurum.
Bir içimlik sigara gibisin,
Birkaç nefeste tükenip bitersin.
Zamana savrulur küllerin,
Bu kurumlu havan niçin.
Demir direklerle çatılır çadır.
Bu sefer açıldı sınıf defteri hüzünle,
Son kez yok yazıldı yoklama fişine
Bir daha burdayım diyene kadar mahşerde.
Fotoğrafları kalbini kıran bin pişman ellerde.
Yarım kalmış hayallerini yazıyordu
Haydi kimsesiz yalnızlığım.
Bu ıssız geceye, unutulmaz bir not düşelim.
Karanlığa, aydınlık bir yıldız çizelim.
Yetime baba; öksüze,anne dileyelim.
Sessizliğe,sesli hayallerimizi verelim.
Güneş söndü geceler için.
Ağaçlar soyundu kışlar için.
Günler sırayla gözlerini yumdu.
Gençliğim olgunluk için kurudu.
Nasıl olduğunu bilemeden
Hayatımın söylenmiş ön ve son sözü.
Bal arısı olup bulduğum sevgi özü,
Sevda bağının baldan tatlı üzümü.
Kıyamadığım, başımın iki gözü.
Sen imzalı geçmişim ellerinde.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!