Yıldızlar yükseklerde gezer.
İnsanlar yıldızlara benzer.
Kimi gönlümüze yakın.
Kimi uzak gönlümüzden.
Kimi parlak.
Kimi sönük.
Habib’im gönül deryamızın eşsiz incisi.
Zulmeti nura çeviren aşkın sönmeyen ateşi.
Müminlerin gönlünden zamanın silemediği,
Unutulmaz aşkların en büyük sultanı.
Hicranınla dağlanır yüreklerimiz.
Hayatımız, karetta karetta yavrularının hikayesi.
Hedeflerimiz, varılacak huzurlu yaşam denizi.
Gözlerimizi hayata ağlayarak açtığımızda
Kızgın kumlar,yırtıcılar bekler yolumuzda.
Ürkek ve minik adımlar başlarız atmaya.
Hoş gelesin,
Sefa getiresin.
Ellerinde şekerle,
Dilinde tatlı sözlerle
gelesin.
Kırgınlıkları bitiresin.
Yine yoksun.
Nerdesin!
Beklediğimiz sensin, beyaz kanatlı Meleğimiz;
Bir gelsen her şeyden daha çok seni seveceğiz.
Derdimizden bulutlar hüzünlenip kararıyor.
Her gün gözü yaşlı yağmurlar yağıyor.
Ummadığım bir anda
Çıkıp geldin ya.
Tertemiz,çizilmemiş,
Mutlulukla demlenmiş
Beyaz günler ekledin ömrüme.
Öpülesi ellerinle,sihirli bir dokunuşla
Gülmek yaraşır insana
En çok da çocuklara.
Güneş tutulması yaşanırsa
Bilirim ki bir yerlerde bir çocuk ağlamakta.
Herkes Kıyamet'i merak edip sormakta,
Kitapların satır aralarında aramakta.
Çocukluğumuz İbrahim’in ateş içindeki gül bahçesi.
Ömrümüzün makyajsız demleri,mis kokan baharı.
Allah evinin bahçesi oyun parkımızdı.
Kızmazdı bize sonsuz merhametli.
Karıncayı bile incitmeden koşuştururduk kabristanda.
Çocuklar için kocaman bir dünya.
Hayalleri süsleyen büyülü rüya.
Çocukların yaşadığı cennetten bir köşe,
Yüzlerinde tutuşur büyük bir neşe.
Anne baba seyirci oturdukları banklarda.
Aşkın ateşini harlayan yıldızlar.
Karanlık ve soğuk kış gecelerinde
hayal dünyamızı aydınlatan
Gecelerin sultanı Ay.
İçimizi ısıtan
Gündüzlerin padişahı Güneş




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!