Aşk, zor iş be abim,
tut ki, o bir Zemheri
ve sen öyle havalarda paltosuzsun!
Cemre düşmeden toprağa,
adam ısıtan bozlaklar ektim uzun ince CILGA yollara!
Bilhassa Neşet Ertaş´tan,
Henüz ayrı gayrı yoktu
sen daha buralarda yokken
adaklar adadım imanına...
vaktin geldi ya
maşallah fırtına gibisin,
Babam hem yoksul,
hem sagır ve ahrazdı!
On numaraydı adam
mahallede sevmeyeni yoktu.
Eli avcumu yutunca
içime gögün mavisi dolardı
Baharda Gelir!
Eger bir gün garip kalırsan
Git bir Parka, uzan kanepeye
Ve avcunun içine al başını
Ve sonra, kendinden on kat yaprağı sürüyen Karıncaya
Ve vurdular kanadımdan
ovaya süzülürken
Türküler sevda doğurdu kendi kendince
Ahh bir öpebilseydim
utangac kırmızından
esirgeme fısıltını
Her soruya cevap veremem
Bildigin gibi, yani mükemmel biri değilim
Bildiklerim bilmediklerimin yanında zerre değilken,
Paylaşmayı nasıl izah edeyim ?
Lütfen Yüzüme bakarak konuş
Var yok arasındayım
hem yoksul
çokca sığıntıyım
On gündür evimde Gaz kesik
Tesadüfede çüş ulan,
TRT nin belgesel yaptığı bu Sabah
Şimdilerde tek sendin yokluğunu çektiğim
Ulu orta yerde
gözleri elinde
Zerdali dibinde
Pencereme inen şavkıdan kesiyorum seni
Ahh kavğada gözü karam, tutulmaz asi
Sonbahar geldi
Savaş kapıda
Ömür kısaldı evlat
Henüz yaşına gelmeyenler
Pis hesaplara feda
Bir gün
Sonu gelmez umudunu
Kum tanesinde mi sakladın Baba?
Maaşını her ay sonu
çarinneli cebine koyar
Devletine




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!