Küçük yaşta
yanarak ölen kız kardeşime..
Duvar dibinde ısırğan otları
kavurdu baharını sedasız..
Seni seviyorum Mor Menekşem..
Bazen, uzak duvar diplerinde
yada kimsesiz bir zaman içinde oturup
bagırarak aglamak istiyorum..
Dostum, biri göz yaşımı görürmü?
Görür görür! !
Ee ne yapayım, bildigin birşey varmı?
Abidin Paşa´ya Salı Pazarı gelende,
Asfaltın toprağa düşen yanına
tek Tornetliler ayak direrdi
Hamis Bakkalsa tuhaf biriydi
Seyyarın önünde durup geçmesine
gün görmedik laflarla söverdi!
Sormadan cevap veriyorum
Evet, kafam kıyak
bende sene 366 gün
ay 13
saat 25
hali hazır Takvimim, 3661325
Hamal ekmeğimde
yırtık ayakkabı
ve Fötür şapkaydım
Akordiyonumda Hintliler
zerreydi içler Restorasyon da
Ve sövdüler bana ana avrat
Yanğında Ormana sıkışan Hayvanların ilk sorusuydu;
Yüreğine hiç kor düştümü ?
Tutuştumu saçların, gözlerin?
Tenin hiç ateşi avucladınmı?
Damlaya hasret kaldın mı çığlıkların?
68 kuşagından
hani şapkası yana kayık
gözleri mavi okyanus
devrimi, kırdan kente taşıyan
Mao´nun okulundan takdirli mezun..
Bütün yollarım ne aşka
ne torun torbalı kalabalığa çıktı!
Ömrümün çıkmaz sokaklarını,
Akasya dikenlerine asmışım !
Yüregim kanıyor yüregim!
Lan kepaze Dünya
Gözünde fer
kulağında ses
ayağında sinir
bitti bitecek dedi
Duyan Babam
Oğlum yoksulluk bu işte
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!