Bugün dört paket sigara içtim…
Kafam olmuş kazan…
Aşkım olmuş zaten hazan…
Hayat buymuş işte…
İki dakika sesini duyayım diye arayan…
Sevdiğim sandığım diye açtığım...
O, eski bazı günlerin içinde ki anlarda,
Ürkek olduğum heyecanım nerede?
Hep kendimle baş başa olduğum, seni aradığım…
Bulutların, yıldızların, yanlarındalığım nerede?
Hatırlaması bile şimdi…
Unutmaktan zor olan, o rüya nerede?
Issız yollarında kalbimin,
Şiirler yankılanırdı, seni anlatan…
Islanırdı sevgimin gözyaşından...
aĞlamak istemese de her ne kadar yüreğim!
Isınırdı tüm benliğim, sevginin ateşiyle!
Nasıl olduğunu bilmek bile yeterdi…
On beş milyonluk şehirmiş…
Pehh!
Her biri Nemrut Dağı’ndaki heykeller gibi...
Selam versen alan yok!
En yakınındakinin bile umurunda değilken,
Bırak fısıldamayı, seslensen duyan yok!
Göz yaşlarımdaki seni değil,
Gülücüklerimdeki seni istiyorum!
Uzaklardaki seni değil,
Kalbimdeki seni istiyorum!
Bomboş kalan kollarımda,
Şimdi bir ağırlık var,
Kaldıramıyorum elimi,
Mektubunu yazmak için.
Boğazımdan ses çıkmıyor,
Adını anmak için.
Kadıköy vapurunda martılara simit atmak kadar...
Sirkeci’de balık ekmek yemek kadar...
Kapadokya’da güneşin doğuşunu...
Ve Nemrut Dağı’nda güneşin batışını izlemek kadar...
İnan bütün kadarlar bir araya gelse…
Hiçbiri olamaz seni sevmek kadar!
Senle olan bir dünyada,
Bir ömür yaşayıp da,
Bir an bile olsa,
Kalbine dokunamamak!
Sensizlik dolu olan,
Her günü, sabah ki saflığıyla,
Yepyeni bir güne eklemek ne iyi olur.
Ne iyi olur, adını anımsamak,
Unutulduğunu sandığında…
Ne iyi olur, gözlerini göğe dikip kuş ararken,
Karanlığın birden çöküp de yıldızları görmen…
Bir kez daha akşam oldu.
Şu deli gönlüm, arandı durdu seni.
Kalbimdeki şu gonca koklanmak istiyor…
Kopartılmak değil!
Aşkınla sula onu, eğil kokla.
Gururun mu el vermiyor eğilmeye?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!