Bugün, bütün eski mektupları anıları karıştırdım.
O günleri aradım.
Aradım, aradım bulamadım!
Meğerse…
Kalbimdeymiş o günler…
Hala yaşıyorlarmış, o günkü tazeliğiyle…
Boynu bükük dünya tanıyor sanki bizi.
Karanlık ufuklarda, hep senin hatıran gizli…
Unutmadım, unutmam kesinlikle o günleri!
Gözümde canlanıyor, seninle geçen o güzel yaz günleri.
Rüya gibi gözlerin büyülemişti beni…
Sev demişti gözlerim o tertemiz kalbini.
Şu anda yine yalnızım.
Çok özledi şu gönül, şu beden, şu ruh!
İhtiyacım var sana…
Ne zaman yok ki, anlasana!
Benim gibi sev, bağlansana!
Keşke bende senin gibi sevebilseydim.
Dokunmayın sevdiğime,
Görmeyin, bakmayın,
Bütün eski güzel günlerle,
Ve bütün güzelliklerle,
Bensiz olsa da şimdilik…
Kalsın!
Beklemek isteyen, beklesin!
Bir gün, şimdi benim olmayan rüyalarımı;
İster çamur, ister toz, ister sis,
İsterse kapkaranlık bir gecenin üstüne çöktüğü,
Yollara…
Şimdi benzetemediğiniz benle uyutarak geleceğim!
Geçen gün bir yağmur yağdı,
Sayılı arkadaşlarından olan fırtınayı da getirmiş gelirken…
Hep yalnız gelirdi ama…
Yolculuğu uzundu herhalde,
Yalnız çekilmez diye mi nedir?
Sonra…
Gözlerini kapa, karanlığı düşün.
Ben oradayım.
Gecenin, zindanın, dipsiz bir kuyunun…
Sönmüş ateşin, yalnızlığın karanlığında…
Ve unutma ki bir ışık ufukta, elbet aydınlatır.
Ve bekle ki, başka karanlıktakiler aramadan,
Nerede, bir zamanlar bana sımsıcak sarılan,
Şimdiyse yanımda olmayan o günler?
Uzaklarda, şimdi çok uzaklarda olan,
O güzelim dünler!
Ruhumun en güzel ama en güzel yerinde,
O tebessümler, o sözler.
Gülüyorum ama acıyorum.
Belki,
Diğerleri içten gülüyorlar; sen,
Hadi at bir tokat,
Hadi hadi at bir tokat.
Benim bazı zaman bir şeylerden,
Hiçbir mısra gelmiyor aklıma,
İçimi dökmek.
Hep doluyum, yalnızlığımla birlikte.
Bu ne uzun yolmuş,
Ne hızlı gitmek, ne yürümek,
Ne bir şeyler yapmak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!