Tüm yaşanmışlıkları
Selamlayarak son kez…
Kapandı perde…
Ne bir alkış…
Ne de göz yaşı…
Bu oyunun sonunda…
Simsiyah bir tuvalde
İlkdördün sönmekte için için
Biraz da buruk hani…
Sol yanımda…
Gözümün alabildiğine uzanan sırtlara,
Üşüşmüş ateş böcecikleri
son şişedeki son bardak,
bardaktaki son yudum...
o kauçuk ağaçlı kahvede
son durağında
selam verdim...
cam cama
Şarabım daha bi vurur oldu son günlerde
Ya da içtiğim şarapların hepsi bi hain
Hacı yatmaz misali gecelerim oluyor
Camların arkasından bakıyorum gayri dünyaya
Bi de prostat meselem var ki
Evlere şenlik…
Her gece, 'o' yıldıza bak derdin benim için
Bense, 'o' yıldızı hiç sevmezdim
Zira
Bakan kaç göz olurdu benden başka kim bilir…
Bilemediğim…
Bilmediğin...
Durun...ey insancıklar kaçışmayın!
Size garezi yok ki bu damlacıkların
Bulutları sağıyorum gözlerimle
İçimin sellerine kılıf olsun diye...
Bir sunağa yaslanmış
Yağmuru elliyorum
Yağmurdu özelimiz….
Akropol…
Bu gece ne heybetlisin..
……………………………
En çok da dilim dönmez hallerimde
Dile gelirdim
Bir çift pamuk gezinirdi yüzümde
İnce …
Uzun…
Işıl ışıl bir pencereye sokulurdum usulca
İçimdeki değişim...
Ya dışımdaki...
Değiştikçe yaşlanıyor,
Yaşlandıkça çocuklaşıyorum.
İçim...dışım...
El ele verip gezmiyor kırlarda artık
bencillik güzel bi duygudur...
yüzleşinceye dek...
birinde günlerin
anlarsın ki…
herkes yaşar kendini...
Şair Hasan Esat Heptunalı, bilmiyorum beğeniyor mu yazdıklarını? Ama ben çok beğenerek okuyorum kendisini.. İnsan, hep birşeyler buluyor kendinden onun dizelerinde... Şanslı olduğumu düşünüyorum. Şiirleriyle tanışabildiğim için... Umarım yazmaya devam edersiniz...
Özlemle yeni şiirlerinizi bekl ...