madem ki geldin…
hakkını vermeli yaşam sahnesinin
acısa da ruhun
acısa da etin…
kim bilebilir ki
gülümserken
O gün parkta yürüyorduk
“sokul bana, üşüyorum..”
Demiştin…
Yağmur yağıyordu.
Hani o kış gittin ya
Dönmedin hani…
Yaşananları
Yaşayanlar
Yaşayabildiklerince anlamlandırırlar
Kimi bir kalemde atar eskilerin arasına
Kimi ……..
………………….
eskitilmiş zamanlar…
yutulmuş kelimeler
……………………….
gecem günüm
……………………….
o çarşafı yırtan takalar
kesişmeyen sevdaların
bitimsiz sancıları
bir deli Neron yanmakta için için
Roma bayram yeri
ve şekeri
kulaktan kulağa söylenceler...
bir el sallandı
peşim sıra
uğurlar olsun diyen.....
nereye yolcu ettiğini bilmeden....
bir el ki...
saflığım
Kalabalık yalnızlıkların
Orta göbeğinde
Bir ikili direniş
Senden bana
Benden sana
Uyurken gece
Yarımlardan tamların tamamlanamadığı günlerdi
Issızlıkta…
Tıngır mıngır geçiyordu,
Naylon etlerin geviş getirildiği, zaman
İkinci el aşkların hüzünlü şehvetiydi damarda akan
sahildeydik …
susuyorduk …
zifiri bir soğuk yalarken tenimizi
sokulamasak da,
bir…biz biliyorduk …
içimizdeydik inadına
hadi evlat,
devrilme vakti son yudumunda…
vakitlice,
bilmeli gitmesini…
kalmamalı,
ne kadehindeki son yudum şarap…
Şair Hasan Esat Heptunalı, bilmiyorum beğeniyor mu yazdıklarını? Ama ben çok beğenerek okuyorum kendisini.. İnsan, hep birşeyler buluyor kendinden onun dizelerinde... Şanslı olduğumu düşünüyorum. Şiirleriyle tanışabildiğim için... Umarım yazmaya devam edersiniz...
Özlemle yeni şiirlerinizi bekl ...