Ağır aksak da olsa
Bi sevdanın son kırıntıları
Yaz ertesinin seyrelmiş kumsalı
Deniz henüz kurşuni mavi…
Gün doğumda…
Güzel olmalı gördüklerim…
Alacası moru
Göğümün yüzü
Bir başka gülümsüyor
Bu akşam üstü
Gözlerin damlıyor
Gözlerime apansız…
deniz kabuğunda bir sarhoş guguk kuşu
o kabuk ki kendi rüzgarında savrulan
o kuş ki vakitsiz zamanların taşeronu
çöl ortasında bir sandal
sandalda kabuk
kabukta bir guguk
Teninden…
Olur olmaz yerlerinden
Geçmekte gece…
En çok da…
Olmaz yerlerinde,
Olurları var teninin
gülümseyişlerin ardındaki hüzünlerdir yaşam
hele de vurmuşsa serini denizin geceye
toplar yolcularını
kendinle kaldığın özgür tek ülke
kara deliklerin arsız açlığı
yut baba yut…
aymazlığı,
şaşkın yalnızlıkların
sessiz damlalar süzülürken geceye
atılır sağır çığlıklar …
Aşk dediğin karşılıklı olmalı
Desem de...
Olmayanı makbuldür
Zira,
Adı aşktır.
Isırmalı biraz
ruhların dansı mı yoksa
tenlerin açlığı mıydı
martıları bastıran bilinmez
şimşekler vardı şehir karşılarken sabahı
yağmuru azdıran
tenler vardı sırıl sıklam
En mahrem yerlerime sinmiştin ki….
Yıkanmakla çıkmıyordu kokun…
Tenin tenimi her okşadığında
Biliyordum ki…
En kuytularına yerleştiğini ruhumun…
Ağır ağır akandı zehirin…
bir kahkaha geçerdi
zaman zaman
bizim mahalleden...
bir kahkaha ki
kan tükürüğü kırmızı...
ve bi o kadar alaca...
Şair Hasan Esat Heptunalı, bilmiyorum beğeniyor mu yazdıklarını? Ama ben çok beğenerek okuyorum kendisini.. İnsan, hep birşeyler buluyor kendinden onun dizelerinde... Şanslı olduğumu düşünüyorum. Şiirleriyle tanışabildiğim için... Umarım yazmaya devam edersiniz...
Özlemle yeni şiirlerinizi bekl ...