Haylaz çocuklar gibidir ölüm
Bitiverir ansızın yanı başında
O an
Yüzü de bir…
Bini de birdir yaşadığın yılların…
Zira bitmiştir yaşamın….
Etimle değil…..
Ruhumla sevişebilme gücün var mı?
Ondan haber ver be kadın…
Yoksa…
De le…git…
Senin olsun büyük harfler…
Bi sevdam vardı
17 idim o zamanlar
Ama nasıl da erkektim..
Be hey…
İçimde bişey pır pır eder
Dolaşırdı ayağım elim
sözün bittiği andır...
gün batımında
erguvan bir sahnede izlemek martıları...
hafifler bedenin
hele de
kondu mu kadehteki yudumlar dudağına
dingin bir serinlik ilişti
kavrulan gecemin sıcağında
bir gülümseyiş doğdu
duvarların ardından
duvarlar vardı yorgun
duvarlar vardı yıkılası
ve bir damla süzülür
düşer yere
üzerine alınmaz kimse
ne akıtan
ne de akıtılan…
sonra….bir damla daha
buz gibi bir Moskova günü
Eski Arbat sokağı
on yaşında bi kız çocuğu
hatırlamayacağım bi yüz
ve
hiç hatırlanmayacak bi yüzüm
Bugünlerde bi hayli sıkkın içim…
Buruldukça buruluyorum…
Güneşte mi sorun var
Yoksa soluduğum havada mı
Kestiremiyorum…
Daha bi gri sanki
Sinsi bir sabırla örülür
Duvarlar...
Bir tuğla..
Sonra biri daha...
Önce eller
Ardından kopar gözler
sessizliğimde uğuldar sesim…
çakır civarlarında…
pupa yelken
seyretmekteyim
ki…
hallerimi bilirisin..
Şair Hasan Esat Heptunalı, bilmiyorum beğeniyor mu yazdıklarını? Ama ben çok beğenerek okuyorum kendisini.. İnsan, hep birşeyler buluyor kendinden onun dizelerinde... Şanslı olduğumu düşünüyorum. Şiirleriyle tanışabildiğim için... Umarım yazmaya devam edersiniz...
Özlemle yeni şiirlerinizi bekl ...