Halil Çolak Şiirleri - Şair Halil Çolak

Allah’ım çok şukur karnımı doyurdum ama.
Sağlıklı bir şekilde yarasın bana.
Parayı pulu her zaman çok isterim ama.
Afiyetle hayırlı işlerde yememi nasip et bana.
Verirsin amenna bereketli rızk verdin bu cana.
Aminlerle rabbim binlerce şükürler sana.

Sende Ferhat geçit vermeyen dağların delipte geçti
Muhteşem Yavuz’ki gözlerinide sende dünyaya açtı
Ona iki cihan selveri çölü geçmesinde rehberlik yaptı
Tarihi şahsiyetleri yetiştiren yer olan Amasya’m benim

Seni aşkı uğruna dağları delen korkusuz Ferhat’la mı?

Biz bu garip dünya da gelmiş geleli
gördük çile dergahına şukur edeni
dedim yaşadığı yer sırçadandır sarayı,
bir metre karelik olan mekanı bulduk.

zalimlerin hükümdar olduğu şu dünyada

Çanakkale savaşı Menkıbeleri 7

Birinci cihan harbi başlayınca göndermişler topçu eri olarak Çanakkale’ye
İri yalpı koca seyit Rumeli bataryasının başında ulu çınar gibi durmakta
Kahpe İngiliz’in “OCEAN” zırhlısı ateş kusarak boğazı geçmeye çalışmakta
Son kalan üç mermiyi Seyit onbaşı mesafeyi ayarlayarak topu ateşlemekte

Karayürek deresi kan ağlıyordu, Mehmetlerin naaşları havada savruluyordu
Biga Ramazanlar köyünden Recep iki ayağı kopmuş olarak hakka varıyordu
Kayın biraderi Mehmet Aşkın silah arkadaşının başucunda ağlıyordu
Niçin böyle ağlıyorsun silah arkadaşının boşa yüreğini dağlıyorsun diyordu.
Sağ kalırsan benim anamın elini öp bana hakkın helal etsin diye vasiyet ediyordu
Başımı arkadaşım kıbleye cevir diyordu, o anda şehit mertebesiyle hakka varıyordu.

Milletin sırtına saplanan bu kanlı hançer
Bunlara göz yummak bil canlara ihanet
Sanma ki bu ihanetler hesapsızda geçer
Varlığınız bulduğunuz toprağa ihanet

Cümle şehit analarının boynu hep bükük

Kaplamış yalnızlık yaşamımı
Çarşı Pazar insan kaynıyor
Ama ben yalnızım
Demet demet güller açmış
Parklarda bahçelerde
Cıvıl cıvıl her taraf

bu nasıl zamandır bu nasıl düzendir anlayamıyorum
aslında beygir olup kendini küheylen sananlara bak

Halil ÇOLAK 17.09.2008
ANKARA

Ruhsuzlar ne anlar Çanakkale'den, Zaferden?
Soysuzlar ne anlar bu kutsal olan değerlerden,
Bayrak'tan, Ata'dan, Toprak'tan, Vatan'dan...
Bu topraklara yabancı insanlar ne anlar..?
Türkü aşağılayan nankör satılık köpekler
Ne anlar Şehid'ten, Rahmet'ten Saygı'dan...

Kırmızı gül neden artık açmıyor?
Neden acılarım benim dinmiyor?
Bana kader neden gülmüyor?
O yar benim yaralarım, yaralarım,

Yaralarım benim pekte derin,