Halil Çolak Şiirleri - Şair Halil Çolak

Yavrum benim
Balam benim
Küçük olan kuzum benim.
Nasıl sever baban senin
Tatlı kuzum balam balam benim.
Gece gündüz seninleyim

Şafak atıyor yine seni beklerken
Sonu gelmeyecek biliyorum bu bekleyişlerin
Olsun yinede seni beklemekten zevk alıyorum
Gelmeyeceğini de biliyorum olsun işte seviyorum
Bu karşılıksız bir aşk onu da biliyorum
Derler ki kara sevda belki öyledir emin değilim

Ufuklar dar geliyor şehitlerle kaldığım bu gecede
Manevi bir haz var Gelibolu denilen bilmecede
Her taraf manevi surlarla örülmüş bu kutsal beldede
Şehitler yatıyor bu yörede tekbir sesleri yükseliyor göklere de

Bayraklı baba kurulmuş bir tepede binlerce bayrakla

Erzurum’dan uzakta sanmayın beni
Erzurum gönlümde ondan ayrı değilim
Sıladan uzak, öyle anmayın beni
Erzurum kalbimde ayrı değilim

Palandöken beyaza burunmuş gelinlik kızım

Karadır gözlerin,Kemandır kaşın
Yüreğime koydun ateşin kozun
Bulunmaz aşkına dermanım benim
Hasretle özlerim varlığın senin
Artık yakıp yandırma mihrabım benim
Kara gözlü yarım benim

Seherin sessiz güzel vaktinde
Gönüller duaya durur senin indinde
Bülbüller ötmeye başlar imsak vaktinde
Güzellikler kaybolmamış sende İstanbul

Yedi tepeden gökyüzüne yükseldi sesler

Şimdi nerdedir benim aşkımda nerde
Gül yüzlü gül pembem olanda nerde
Aşkımın mihrabı olan sevdiğim nerde
Ruhumu aydınlatan yıldızım ışığım nerde
Kalbimi ısıtan sabah güneşim nerde
Acımı dindiren can dermanım nerde

Kalede sende şöhrette sende
Gölünde efsane olan canavar sende
Bin bir hikâyesi olan Akdamar sende
Dertlere derman olan Van’ımda

Bahçe sarayın ayrı bir güzellik

Gönül çeşmelerinden temiz su akan
Vatan için tertemiz olan kanını döken
Yiğitlerin üzerinde oynaşıp gezip yetiştiği
Anadolu denilen toprak vatan bizim

Haram lokmaya asla el sürmeyen

Anlında yazılmıştır kaderi,
Kendi ülkesinde eziliyor maddeten,
Materyalin elinde hayat ipleri,
Yeter materyale dur manaya da ileri

Materyale göre her şey para,