Bir uzun nefes gibi estin yüzüme,
Tıkandı soluğum....
Daralıyorum, derdimi anlatamamaktan sana....
İçimde taşlaşıyor sözler,
Ciğerlerimde kayalar var...
Duman duman, bulut bulut kanatlanıp uçtular,
Yüreklere hiç sönmeyen kor kor ateş saçtılar.
Acılara gark ederek can verdiler ocakta,
Yavruları yetim kaldı, garip öksüz kucakta.
Bu sabah Gökyüzü, siyah geceliğini üstünden atıp, mavi saten elbisesini giyerken bir yıldız alıp taktı yakasına. Dudaklarında mutlu bir gülümseme vardı. Hoş görünmeliydi Deniz'e. Onu çok incittiğini biliyor, gidip gönlünü alsam diye düşünüyordu.Saçlarını savurdu. Gece simsiyah görünen saçları, güneşin ilk ışıklarıyla, kızıla boyanarak, beyaz bulutlar arasından denize döküldü çağlayanlar gibi... Rüzgâr, çiçeklerden kucaklayıp getirdiği mis gibi kokuları saçlarına serpti. Ilık ılık eserek o çok sevdiği saçları taradı usul usul...
Etrafa mis gibi bir koku yayıldı. Martıların başı döndü bu güzel kokudan...Uzun uzun süzüldüler gökyüzünde, bu güzel havayı ciğerlerine çekerek...
Sahildeki ağaçlar, bu güzellik karşısında gülümsediler.Uzanan dallarıyla el salladılar, selâm verdiler.... Hepsi de Gökyüzü'ne hayrandı. Ona erişmek için, bir an önce büyümek ister gibi, dallarını uzatıyorlar, birbirleriyle yarışıyorlardı adetâ...
Gece derin derin düşünen mor dağlar, şimdi başlarındaki beyaz örtülerini düzelterek, eteklerinde gezinen kuzuları gülümseyerek seyrediyorlardı.
Dizlerinin dibinde geçti yıllarım,
Sıramız geldi anne, askerim artık.
Yüreğim hep seninle, uzak yollarım,
Allah'a emânetsin, askerim artık!
Kurbânım vatanıma yakıldı kınam,
Bir bülbül ki, şakıdıkça gönlümde hep bahar olur,
O, gücenip sustuğunda, gönül bahçem tüm har olur.
Dolanırım gülistanı, ben bulurum bülbülümü,
Gamım biter, yüreğime güneş doğar, seher olur...
Dizlerinde yatıp her gün şarkısını dinleseydim,
Issız ve yalnızdı gönlüm, sıcacık elin uzandı,
Dokundun, anladım benden başkasına bigânesin.
Gölgeler sarmıştı ömrü, ruhumda yıldızlar yandı,
Anladım ki yüreğimde alev alev külhânesin…
O eller ki, kanat çırpıp bir çift güvercin misâli,
Gamlı başını yaslamış duvara,
gözleri iki loş pencere,
kapkara
hüzün tütüyor…
Siyah çarşafının içine
sığdırmış tüm acılarını
Gittin,
Güneşim battı.
Geldiğin zaman doğacak...
Kupkuru yüreğime
O zaman yağmurlar yağacak...
Yine, yine yardan aldın payını,
Ayaklar altında gezen gururum.
Germiş tam kalbime zehir yayını,
Ne yazık, ardında yine dururum...
Titriyor kirpiğim, hani ya gerçek?
İçli bir ud sesinde
Hatırlarım babamı.
Gözlük camlarının ardındaki
Gülen, buğulu bakışlarını...
Vururken mızrabını
Udun bağrına,
Şiirleriniz sevgi dolu duygulu biz okuyucularınızın gönül tellerini titretiyor gönül bahçelerinde rengarenk bahar açıyor ateşe veriyor gönül ovalarımızı sevgi seli olup basıyor Kuylutyorum
ABDÜLHAK HAMİT’İN ŞİİR TANIMI:
İnsan, bazı kerre, hatırına gelen bir hayali tanıyamaz, o kadar güzeldir.
Zihninde uçan bir fikre yetişemez, o kadar yüksektir.
Kalbinde doğan bir hissi bulamaz, o kadar derindir.
Bu acz ile bir feryad koparır, yahud pek karanlık bir şey söyler, ...