Gün ışığından taşmış dalga dalga saçların,
Coşkun ırmaklar gibi omuzlarından akmış.
Körpe çağlalar gibi üstünde ağaçların,
Zümrüt yeşil gözleri, mücevher gibi takmış.
Işıl ışıl çağlayan bir şelâle duvağı,
İşte yine çalınıyor o âşinâ beste.
Kapattım gözlerimi, mâziyi andım...
Seneler seneler önceki gibi,
Küçücük ellerimde nota defteri,
Saçlarımda babamın şefkâtli eli..
Anılara dalıp, yürekten yandım...
Annem mezarına çiçekler diktim,
Yanında usulca yere diz çöktüm.
Sevgimi, toprağa elimle ektim,
Bilsen, hasretinle ben neler çektim?
Kurumuş otları topladım bir bir,
Gel, dokun bana...
Sana hasret kaldı ellerim..
Aylar geçti görmeyeli yüzünü,
Nerdesin?
Biliyorum,
Güneş batarken tam arkasında,
Çamlar arasında duran eski ev
Bir başka görünür nedense bana,
Öyle hüzünle dolar tepedeki ev...
Kırmızı kiremitli sivri çatısı
Dizeler gül yaprağı altından tasta,
Kâh gülümserken yüzler, kâh gönül yasta.
Dile gelir mısralar, dirilir hasta,
Şiir şifâ gibidir Pera Palasta.
Feyzi Halıcı bilge, özlü sözüyle,
(Çocuklarıma) (Akrostiş)
Canımdan kopan ilk can, canımsın yavrum,
En büyük mutluluktu gelişin bize,
Mâsum bakışın bizi getirdi dize.
Evimizin goncası, gülü bebeğim,
Güneş gibi ısıt, hayâle daldır bizi yıldızlar gibi…
Ufkumuzdan doğarak yeni yıl…
Dağıtsın rüzgârların başımızdan kara bulutları.
Bir çocuğun gamzesindeki mutluluklar sarsın yüreğimizi,
Gözlerindeki sevgiyi toplayalım tertemiz bakışlarından…
UNUTMA BENİ...UNUTMA BENİ...
Beni artık duymayacaksın, biliyorum.
Hıçkırıklarımı yüreğime gömeceğim.
Gözlerime bakmayacaksın, hissettim.
Bakışlarım kararacak ufuklarda hep sana hasret...
Gökyüzüne dalgın dalgın bakarken
Birden gülümsedi seher yıldızı.
Kayıverdi bulutların ardına,
Kapladı içimi yine o sızı...
Sallarken elini ona uzandım,
Şiirleriniz sevgi dolu duygulu biz okuyucularınızın gönül tellerini titretiyor gönül bahçelerinde rengarenk bahar açıyor ateşe veriyor gönül ovalarımızı sevgi seli olup basıyor Kuylutyorum
ABDÜLHAK HAMİT’İN ŞİİR TANIMI:
İnsan, bazı kerre, hatırına gelen bir hayali tanıyamaz, o kadar güzeldir.
Zihninde uçan bir fikre yetişemez, o kadar yüksektir.
Kalbinde doğan bir hissi bulamaz, o kadar derindir.
Bu acz ile bir feryad koparır, yahud pek karanlık bir şey söyler, ...