Bir matara bulsak , bir de kamp kursak
Gövdemiz ağaç, başımız kavak
Kandilimiz ve fitil
Sen ve ben olsak.
Tam, kanım kanına
Tenim tenine karışsa diyorum
Arkanı dönüp gidiyorsun
Aklım karışıyor, fena oluyorum.
Saçının örgüsünden
Gözünün sürmesinden
Kaşından kirpiğinden
Tanırım seni ben.
Sırtındaki sepetten
Bir çiçeğin yeni açmış yaprağında
Doğan bir günün toprağa düşen ilk ışığında
İlk uçuşa hazırlanan minik bir kuşun kanadında
Umudun hiç zamanı, hiç tarifi yok.
İliklerine işleyen buz gibi bir havada
Ebedi kızağa çekilen gemiler
En çok gururdan ölürler
Yaşlılar ölümden korkar
Sevenler terkedilmekten
Ama ben korkmam
Hiçbir şeyden.
Biliyorum
Suçlu ikimizdik
Aşkı pembe bir pamuk şekeri gibi
Ellerimizde erittik
Göllerden denizlere yürüttük nefreti
Ve sen gittin gideli
Belki bir kağıt peçetenin üzerinde çalışmalı
Aklımı kullanmalı
Kelimelerle oynamalıyım
Yazdığım şiir uçmalı
Etekleri zil çalmalı.
Bu sabah hüzünle sevincin kaldırım olduğu yollardan geçtim
Ruhumdaki beyaz güvercinleri barışa azat ettim
Ben gönlümden çoktan geçtim
Seni sevmeyi seçtim
Varsın baharlar geciksin
Ben tohumlarımı yeniden yeniden ekerim.
Karanlıkları hazırdan harcarım
Aydınlıklar bitmesin diye cebimde saklarım
Yakalamayın vurmayın
Bu sefer öksede Ben varım.
Adım Hürriyet
Her akşam yolcu ederim seni
Kısa bir tatile gidermiş gibi
Rüyalarımda mendil sallarsın
Ellerimde hep aynı yağmurların seli
Herkes gibi çoktan gittin!
Anlayamazsın.
4 Temmuz 2010 tarihinde bilinmeyen bir neden ile, sayfamdaki hiç bir şiirime girilememiş, şiirlerim görüntülenemiştir.
Şiir dostlarıma bildirir, saygılarımı sunarım.
Gülay Aruç.
gülay aruç yazdıgım korumlar sayfana kayıt olmuyor üzgünüm