üzgünüm
seni bu kadar geç tanıdığım için
hep kendime sürgünüm...
üzgünüm
senin buralardan gittiğini farkedemediğim için
dağınık odamın toplanmış tarafı
bir bardak çay ve sensizlik sonrası
uyandıktan sonra gördüğüm rüyayı
hayra yoran sevgiliye selam olsun.
misafirlik bitti artık hazırlanma zamanı
sana söylemeyi düşündüğüm
ama söyleyemediğim
seninle ilgili
yeni bir hikayem vardı anlatamadığım
...
bırakıp gitmek elbette kolay
yağmur kimi yerde senden habersiz yağmakta
beyaz gülüşün ve kalbinin son yolculuğu
artık yavaş yavaş tamamlanmakta!
kime ne kadar gittin soğuk akşamlarda
sensizlik yüzüme yüzüme vuruyor
hava sıcak
ölüm her tarafta kol geziyor
nereye baksam
baktığım yerde yokluğun
kavgada bütün zamanlar
bir gün
hiç ummadığın bir zamanda
kapını çalacak yeşil
ve onca zamandan beri
küs olduğun beyazla
yeşilin hatırına barışacaksın.
masada bir bardak ve içinde solmuş çiçekler
kapı kapalı etraf dağınık mevsim sonbahar
dışarıda rüzgar içeride sensizlik etrafta bir hiçlik
varlığımın üzerinden kaç yıl geçti bilmiyorum.
üç katlı yaptırdım kalbimin evini
Git yolcu ta karşı bayırlara
Uzan umudun çıktığı son yolculuğa
Ağlamaktan yorulan beyaz papatyaya
Git belki bulursun umduğunu.
Kısmetindir her karşına çıkan
bekleyene vuruyor deniz dalgaları
beklenende unutuyor adını
yürek sızlıyor
mevsimler geçiyor
yaşım yirmisekiz
adın her tarafta
hava soğuk
rüzgar yüzüme yüzüme vuruyor
elim, yüzüm, gözüm kıpkırmızı
soğuktan mı ağlamaktan mı
bilmiyorum...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!