Kırılmış, aldatılmış, inanmış, aldanmış
ölümün ayak sesi karşısında;
beti benzi atmış,
uğradığı her ihanette
bu da gelir bu da geçer türküsüyle
kendini kandırmış,
Bu bir zaman hatası değil belki de
belki de biz söylemedik olur olmaz düşüncelerimizi
sadece içimizde ne varsa dökmek istedik
kağıtlara değil belki de yüreğimize..
bir insanın uyurken kaç defa dönüp durduğunu
ya da bir sineğin kanadının
Adımı unut! elimi, tenimi.
sesin değdiğinde ölüm soğukluğu titreyen sesimi!
cevabını bulamadığım sorularda boğuldu hüznüm,
artık öfkem de terketti beni,
çıplak ayaklarını yaşadığı viranenin
ıslak zeminine basan
Biliyorum yine aynı şeyler yaşanacak
yine gideceğim kendimden ötelere
ve yine döneceğim senden beriye
Gelirsen belki açmayacak çiçekler
ama mutlaka yüzü gülecek bu baharın
gelirsen belki dinmeyecek bu sessiz uğultu
Belki şimdi sen
beni düşünüyorsundur yıldızların altında
açık renkli gözlerin hayalime bürünmüştür koyulaşarak..
diye başlayan şiirler yazmayi ne çok isterdim
ne çok isterdim hayalime bürünmesini gözlerinin
gecenin ortasında bir yerlerde..
Gitmek istiyorum her şeyden, kendimden bile
bir elveda türküsü bile tutturmadan
kör akşamla gök sabahın arası
sorgulamadan yalnızlığımı
heybeme yaşanmışlıklarımı
ve yaşayamadıklarımı almadan
Seni istiyorlar benden
veremem
düşünsene
bir geceye bile
bırak geceyi
güneşe bile göstermezken
En iyisi şimdi dön
benden hiç gitmemiş gibi
öyle bir dön ki zaman utansın
bizim için olmadığını anlayarak
korkma kimse hissetmedi yokluğunu
bir ben biliyorum
Bir puslu havaydı seni kaybettiğim gün
ellerin terketti beni önce
hani ısrarla cıgara saran ellerin
sonra gözlerin gitti belki
o son sardığın cıgaranın
dumanı dolmuştu gözlerime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!