bu son şiirimdir sana yazdığım
bir daha ismini anmayacağım
bu son yanılgımdır sana kandığım
bir daha sevgine kanmayacağım
dilimden düşmeli senin soyadın
giderken dünyamı yaslı bıraktın
kalbimi gönlümü paslı bıraktın
ardında bir kerem aslı bıraktın
bir ben ağlıyorum birde istanbul
yollarım bitmiyor taştan topraktan
uzak durma ne olur bana yakın ol biraz
yasaklama kendini bırak seni seveyim
dokunmak istiyorum ellerimle eline
uzaklaşma yanımda bırak seni seveyim
üç günlük ömrümüzden dünü bitirdik çoktan
hüzün sokağına yolun bir düşsün
içinden çıkılmaz bir hal alırsın
kanadın kırılsın kolun bir düşsün
içinden çıkılmaz bir hal alırsın
bir savaşçı gibi yorgun yaralı
saat kaç olursa olsun aldırma
kapımı ansızın gel çal bu akşam
yık tabularını kurallarını
benim kollarımda gel kal bu akşam
gözlerimiz gülüp hayaller kursun
gönlüm bu akşamda efkar deryası
içimdeki derdi atmaya geldim
ıstıraptan uzak kederden uzak
seninle bir gece tatmaya geldim
gözlerine baksam sabaha kadar
kendini uzakta görme ne olur
sen bendeki bana daha yakınsın
bu can benim değil senindir senin
sen bana ruhumdan daha yakınsın
aklımdan neler neler geldi geçti sensizken
hepsini unuttumda bir seni unutmadım
ayrılık şarabını kadeh kadeh içtimde
kör kütük sarhoş olup yar seni unutmadım
yumruklarımı sıkıp duvarlarda kanattım
mademki ayrılık bana son sözün
bende durmam artık kalkar giderim
madem görmeyecek seni hiç gözüm
yaşadığın şehri yakar giderim
sen öyle bir hançer vurdun bağrıma
yönümü nereye dönersem sensin
bir gece yarısı bir seher vakti
gün belki bu gündür yarın olurmu
zaman sevilmenin sevmenin vakti
dötr mevsim içinde sen hangi günsün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!