kendine işkence bana zulüm ediyorsun
ben seni anlıyorum sen aşktan korkuyorsun
duyguların geçiyor mantığından öteye
sen sevilmekten değil sevmekten korkuyorsun
ihanati düşünen bir insan olsaydım ben
ayrılıp gidişinin birinci yıldönümü
anılarla başbaşa içiyorum bu gece
kadehlerle avutup şu yaralı gönlümü
sabrımı deneyerek içiyorum bu gece
gökte yıldızlar şahit yeryüzünde insanlar
bir gün gelir ayrılığı tatmaktan
bir köşede kalmaktan korkuyorum
gelip geçen insanların içinde
yapayanlız kalmaktan korkuyorum
baktıkları halde göremezlerse
yokluğun hasretin bitirdi beni
bedenim sararmış kuru yapraktır
aldı ellerimden götürdü seni
şimdi seni saran kara topraktır
doyamadım senin sevgine inan
gönlümün aşk dolu sayfalarında
ne güller,nergizler,laleler vardı
hepsi benim için çok çok özeldi
rüyalar,hülyalar,hayaller vardı
kimi bir günlüktü kimi haftalık
bir sabah ansızın sen uykudayken
ardıma bakmadan gidersem kızma
o güzel yüzüne dönüp son defa
elveda demeden gidersem kızma
hayatında kayan bir yıldız gibi
öyle bir dünyanın içindeyizki
ne gülenler belli ne ağlayanlar.
kuru bir yaprağız savruluyoruz,
ne bizi bilen var ne anlayan var.
dünya acılara hep kucak açmış,
her gece yarısı uykumu bölüp
üstüme kabuslar indirmesen yar
bu aşkın suçlusu tek sensin deyip
dünyayı başıma indirmesen yar
gül olsam gönlünde bir yerde açsam
bize bu eller yaramaz
kalk gidelim malatya'ya
gurbet bize çare olmaz
kalk gidelim malatya'ya
canımıza dert girmeden
sen hiç aşık oldunmu
diye sormuştun bana
bende hayır demiştim
olaacaksın demiştin
hele gelde kalbimin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!