Hayat gibi akıyor,
İçinde,
Hengamesi var.
Gücenir,
Çekilir bazen,
Bilmem nesi var.
Bir o bakış,
Ruha nakış,
Dibacesidir,
Ve o bakış,
Hayatımın,
Hengamesidir.
Öz yurduma menfa uladın,
Gözlerinden dolayı,
Görmedin sen doluyu,
Hep yağmurda ıslandın.
Daima gülümseyen,
Usul usul birikir en kuytumuzda
Köhne duyumların beslediği
Kemer kemer sularla akan günahlar
Buyrukla inince dolu beyaz giysiler
Irmak ırmak güneşe varmak ister
Takatsiz kalır da sade bir deniz olur
Sen hiç düşünme beni buralarda,
Anıların bana tutacak dalmış,
Korkma! Kalır diye karanlıklarda,
Ruhumu ısıtan bakışın kalmış.
Saklarım onu ben, mektuplar gibi,
Hiç düşünmedin!
Her gece o kuş tüyü yatağında
Dertsiz, tasasız
Mışıl mışıl uyuduğunu.
Hiç aklının ucundan geçmedi mi?
Dünya ki,
Güzel gözlü o çirkin ruhlum,
İmanımı mehir diye isteyen hatun.
.............................................
O duymasın,
Sık sık sana gizlenirim,
Bir yağmur damlasıyla,
Tattım sevgiyi,
Bir kuşun kanadıyla,
Aldım özgürlüğü,
Bir yetim çocuk,
Öğretti ağlamayı,
Gecenin koynunda olmak,
Onun hoyrat kollarından kaçamamak nasılsa,
İşte öylece...
Günü gündüzü ve seni düşünmekte kalakalmak.
Ve sonra tekrarlamak,
Tepeören'le ilgili bir şiire bu sayfalarda rastlamak çok güzel. teşekkürler Ersin kardeş.