Her kadının aşılması zor yüksek duvarları vardır, erkek ya elinde balyozuyla o duvarı tarumar eder yada karekteriyle aşar.
Zaman meftumu yoktu el yordamıyla dağıttım sisleri Mahsuni babayla iki tek attım yıktı gônül penceremi kalbimi orda bıraktım, bindim bozkırın tezenesine soluğu Neşet babada aldım birlikte bozlağın dibine vurduk yazımız kış oldu üşüdük gariplendik ceketimizin düğmelerini ilikledik, diyarbakır ortasından yükselen akıllara ziyan sese tutundum iki gôzüm sôyledi müjganla ben ağladım insanlık abidesi Ahmedo sana kıyanları asla unutmadım.
Zaman mekan karışmış kaygılar endişeler benim zürriyetim gibi hayatıma yerleşmişti, başımı dôndüren beni sarhoş eden bir rüzgar esti bir sabah doluverdi gônlümün bahçesine, canlandırdı yeşilimi mavimi ağaçlarıma türlü yemişler verdi, kurumuştu su veren kuyularım zem zem çaglar oldu betonlarım taşlarım, güneş vurdu kar dolu saçlarıma buzlarımdan sıyrıldım, tuttum pamuk ellerini gôtürdüm kalbimin merkezine tahtına oturttum.
Saatlerin rakamları düştü zemberek boşa dônüyor yelkovana tutundum savruluyorum, yaşayıp giderken perişan pejmürde kendi halimde takıldım bir güzelin kirpiklerinin ağına çıkamıyorum, ôyle bir zaman dilimiki akrep hüznü kovalıyor karıncalar ekmeği, ben takıldım kaldım aynadaki aksime, bulutlar ilerlemiyor bu nasıl iş aklım almıyor.
Zemin katta çürüyor ômrüm gônül penceremde kaldırım taşları mutlu çiftlerin kenetlenen ellerini gôremiyorum, yağmurdan kaçan insanların ayak sesleri hiç kesilmiyor aydınlığım çok az karanlığa gômülü odam, camlarım kir pas içinde umutlarımı taşıyan tırlar devrildi beklediğim güzel günler altında ezildi. yüreğini çabuk tut beklenen sevgili umuda giden son tren ertelendi kaçırma bir sonraki seferi.
Seni özleyince kalbim yetim bir çocuk gibi biçare kalıyor, seni özleyince esir alınıyorum kusatiliyor dortbir yanım direnemiyorum hergece binkez ruhum alınıyor sabaha yeniden diriliyorum, seni özleyince tükeniyor zaman dönmüyor dünyam nefes alamiyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!