Erol Çolak Şiirleri - Şair Erol Çolak

Erol Çolak

Toprak kokusu vardı ellerinde anamın öpüp alnıma koyarken tıpkı vatan gibi , sürgün yüreklerden yıllar sonra dönüp geldiğim.

Devamını Oku
Erol Çolak

Toru topu yirmi dokuz harf var diyorsunki anlat beni gönlümden geçenleri bir bilsen, bir bayram sabahı coşkusu elimde sıcak ekmekler kapımı sen açıyorsun söyle bu kadar harfle bu duyguyu nasıl anlatayım, sana olan sevgimi hangi dile sığdırayım, nefesinin karıştığı bir şehir var benden çok uzakta düşsem yollara sırtımda özlem köy köy dolaşsam yıllar öncesinde yaşamış bir yörük gibi konaklasam  tesadüfen geçtiğin gözlerinin gördüğü mutluluk ovasında, ateşler yaksam ellerinde ısınırcasına, uyusam bir taşda dizlerinde yatar gibi dalsam huzur dolu uykuya sabah gözlerindeki güneşte uyansam bir köy türküsü tuttursam özlem dolu, çay demlesem dumanları tüten efkarlı yanımda olmasanda iki çay doldursam nasıl aldınmı uykunu desem gülümsesen başın önde mahcup evet diyebilsen, kuşlar gelip konsa yanıbaşımıza mutluluğumuza ortak olsa dallarda çiçekler bahar kokusu, o tertemiz alnından öpsem doya doya bir daha ilk bahar göremeyecekmiş gibi.

Devamını Oku
Erol Çolak

Toyluk zamanlarımızda çay bahçesine giderdik yanımızda kızlarla, cebimizde iki çaya denk para, hesap dediğimizde ulan ya param yetmezse telaşları, işte şimdi hayata karşı aynı telaş içindeyiz, nefes nefese hesap diyoruz azrail bağırıyor uzaktan öldünmü lan getiriyoruz.

Devamını Oku
Erol Çolak

Üçe bôlündüm bu gece, anne şefkati bir yanım içimdeki pabucu delik çocuğun ayaklarını ısıttım acıkmıştı somun ekmeğin ucunu bôldüm karnını doyurdum, on sekizinde delikanlıydı asi ruhum babalığımı büründüm erkek erkeğe dertleştim gururunu okşadım, son parçam derinden sarstı beni sakallarına kadar kederli saçlarına kadar yorgun, yaslamak istedi yorgun başını omzuma kıyamadım dertli türküler sôyledim o uyudu ben ağladım.

Devamını Oku
Erol Çolak

Ücra bir köy yoluyum artık kışa tutsak dörtbir yanım kar altında umutlarım güneşi beklemeliyim sevgiliyi bekler gibi, sonra sıyrılmalıyım efkarımdan yaz yağmurlarıyla karışık gözyaşlarımı dökerken yetim çocuklarım gezinmeli çıplak ayaklarıyla üzerimde, tekrar yeşermeli umut utangaç aşıklar töre korkusundan uzak el ele koşturmalı bağrımda, ecelsiz ölmesin diye hamile kadınlar, yollara düşmesin diye kış ortasında kağnı'lar cemre üstüne cemre düşmeli, ağlamasın, ağıtlar yakmasın diye artık göz pınarları kuruyan garip analar.

Devamını Oku
Erol Çolak

Ücra bir köy yoluyum artık kışa tutsak dörtbir yanım kar altında umutlarım güneşi beklemeliyim sevgiliyi bekler gibi, sonra sıyrılmalıyım efkarımdan yaz yağmurlarıyla karışık gözyaşlarımı dökerken yetim çocuklarım gezinmeli çıplak ayaklarıyla üzerimde, tekrar yeşermeli umut utangaç aşıklar töre korkusundan uzak el ele koşturmalı bağrımda, ecelsiz ölmesin diye hamile kadınlar, yollara düşmesin diye kış ortasında kağnı'lar cemre üstüne cemre düşmeli, ağlamasın, ağıtlar yakmasın diye artık göz pınarları kuruyan garip analar.

Devamını Oku
Erol Çolak

Kursağımdan geçmeyen uktelerden bir ômür inşa ediyorum fiske deyse yıkılır, ruhsatsız kaçak güneş gôrmez odaları, yetişkin acılardan attım temelini harcını boyası kaderimin karası, mutluluğa giden otobüsler geçmez denize çok uzak yolları, sıvasında gôzyaşları var acı kokar nemli duvarları, kader uzaktan seyrediyor bekliyorum birgün yıkacak ômür yapımı.

Devamını Oku
Erol Çolak

Uslandı deli gônül duruldu en sonunda terbiye etmeyi başardım, bu duruma en çok ben şaşırdım inanamıyorum kimbilir belkide yaşlanıyorum.

Devamını Oku
Erol Çolak

Uyku düzenimi bozdum iyice her gece kalubeladan ruhlar beni çağırır aralanır gôk yüzü kalbim parçalanır, belleğimden fırlar yola dizilir eski yüzler karanlıkta seçemem hangisi tetikçi hangisi ômrümün hırsızı, uyku düzenimi bozdum iyice beynimde parlayan kıvılcımlar zift gibi karanlık akıl tutulmalarım var, kim yar kim yara açar kimdim ben niye sıkılıyorum bu kadar, uyku düzenim kalmadı gün kaç saatti gecenin gündüzü varmıydı zihnimde ablukalar.

Devamını Oku
Erol Çolak

Uyku düzenimi bozdum iyice her gece kalubeladan ruhlar beni çağırır aralanır gôk yüzü kalbim parçalanır, belleğimden fırlar yola dizilir eski yüzler karanlıkta seçemem hangisi tetikçi hangisi ômrümün hırsızı, uyku düzenimi bozdum iyice beynimde parlayan kıvılcımlar zift gibi karanlık akıl tutulmalarım var, kim yar kim yara açar kimdim ben niye sıkılıyorum bu kadar, uyku düzenim kalmadı gün kaç saatti gecenin gündüzü varmıydı zihnimde ablukalar.

Devamını Oku