Nasıl inanayım senin sevgine?
Seven yalan demez, bu bir bahane.
Zaten boyun büktüm ben kaderime
Vuslata çare yok, gönlüm divane…
Bir mecnun misali aşktan sarhoştum
Bir zamanlar benim tek sevdiğimdin.
Kıymetim bilmedin,ihanet ettin.
Geçip de karşıma af diliyorsun
Seni,ben af etmem,Allah af etsin.
Kâlbimi alıp da avuçlarıma
Seneler ne çabuk gelip geçiyor.
Eskiyi yaşamak mümkün mü bir gün.
Güzelim saçlara aklar düşüyor
Eski ben değilim,yorgun bedenim.
Vuslatın içimde,hasretin elim
Derin bir deryadır gözlerin;
Ben,içinde dümensiz,yelkeni kırık bir gemi.
Yol alırım çizdiği yolda kaderin,
Bilmem daha nereye kadar sürükleyecek beni?
Sığınacak bir liman ararım bu sevgi denizinde;
Bir çığ gibi büyümekte hasretliğin git gide içimde
Gem vuramıyorum artık beynimi kemiren düşüncelere.
Serapsın sanki yanına varamıyorum
Zaman denilen bu meçhul varlık içinde.
Elem,kaygı ve yalnızlık
Bizi ayıranlar unuttu sansın;
Oysa ki gönlümde, sen yaşayansın.
Söyleme kimseye bu saklı kalsın;
Yüreğim hep seni hasretle ansın.
Zaman ne gösterir kimse bilemez;
Telli Turnam inme bizim ovaya,
Avcılar acımaz,vururlar seni.
Gayret eyle varmak için yuvaya,
Bekler yavruların geri dönmeni.
Telli turnam uç git eyleşme burda,
Hani bana söz vermiştin
Döneceğim tez demiştin.
Hani beni çok sevmiştin
Bekledim bugün de gelmedin.
Resmin duruyor karşımda
Kaptırmışım şu gönlümü,
Ahu gözlü bir dilbere,
Hiç mi görmez bu hâlimi,
Yalvardım ben kaç bin kere...
Yanakları pembe gülden,
Günler derken, aylar geçti,
Aylar döndü senelere.
Bu nasıl bir bekletiş ki,
Aramadın hiç bir kere.
Ne baharda,ne yazdayım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!