seni bu sayfalara yazdığıma mı kızam
kızarıp kızarıp ağlayan gözlere mi yanam.
yanan ateşlerde ben mi yanam
yoksa yanağına bir gül mü konduram.
seni bırakıp buralarda gurbete mi çıkam
sordum
neden içiyorsun birader?
dedi ki
sabredip dinleyecekmisin?
benim derdimle dertlenip
benimle oturup içecekmisin?
sözcükler dizilir arka arkaya
tren vagonları gibi.
ama her biri ayrı yöne gider
ayrı söyler seni,beni,hepimizi.
yüreğimiz gibidir sözcükler
tanrı vermiş kimisine
ne gam nede tasa.
bizi unutmuş bir köşede
bilmem ki ne düşündüyse.
umut ekledik umutlarımıza,bekledik
can acıyınca
yürek yanar
kan akmazsa damarda
ömür
elveda demeden önce
vallahi kan ağlar.
Umuttur yaşam diyorlar
Umut sevgi,umut sabır diyorlar.
Umut beklemek,günlere gün eklemek diyorlar
Ama ben umut ederken unutuyorum.
Unutmak için daha çok mu erken
Yoksa ben mi geç kaldım bu dünyada yaşarken.
unuttuğum bir şarkı olsaydı
notalardan dökülen.
aldırmazdım,
yanmazdım unuttuğuma.
gideceğim adresin
çok uzak
öylesine uzak ki;
ne ben gidiyorum
oralara
ne de sen gelebiliyorsun
buralara.
sorsalar
sormazlar ya kimseler.
deseler ki
gidiyorsun ey adam,
demezler ya
bizden ne istersin.
Yazdığım son şiiirde
Sadece sen olsaydın
Seninle ilgili ne yazmak isterdim
Diye düşündüm dün akşam.
En güzel yerinden başlasam
Olmaz;
değerli dostlar,
sizlerle burada karşılaşmış olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.paylaşımlarınız için teşekkür ederim.saygılarımla.