Sar beni kollarına
Rüyadan uyanayım
Gül saçtım yollarına
Kokunla can bulayım
Bakışın şimşek gibi
Bana bir haller oldu
Kapıldım girdabına
Bakışların yol oldu
Gönlümün mihrabına
Bundan sonrası: umut
Sanma ki unutulur
Kalpte hicran yarası
Elbet karşılık bulur
Yedi kat gök arası
Olmayınca olmuyor
Karşıyım, hükümlü cümleler kurmaya
Elimde değil tutamıyorum kendimi
Şiirden ne kadar da uzaklaşılıyor oysa
(Bu girişten şiir çıkar mı bilemiyorum)
Sözü sevdaya getireceğim besbelli
Çok güzel yazıyorlardı, hepsini okudum.
Şen şakrak parıldayan imgelerdi onlar.
Beynin dolambaçlarından akan kelimeler,
Yüklemsiz tümce olup önüme düştüler.
Taş duvarların üstüne dökülen yağmur,
Boş asfaltlardan yansıyan fersiz ışıklar,
Eskiden aşklar vardı /şimdi ne oldular
Ucu yanık mektuplar yere düşen mendiller
Gökyüzü gibi büyütülen sevgiler
Ulaşılmazdı saygıdeğer her daim kibar
Eskiden aşk şiirleri vardı/şimdi ne oldular
Özledikçe depreşir yürekler ağlamaklı
Ülkeler ayırıyor bizi kilometreler
Hep bir yolculuk heyecanı sarar telaşlı
Ayrılık sen türkülerde değilmişsin meğer
Adı hasretmiş kanayan yara dokundukça
Yağmurun ayak sesidir rüzgâr.
Takar peşine boz bulanık bulutları,
Hazan gözyaşı olur basınca efkâr.
Kızılca kıyamet kopacak sanki
Enikonu kararsız duruyor bak,
Elin mi titriyor tutunca kalemi
Dağarcığındaki sözler tükendi
Sen değiştin dünya sensiz döner mi?
Geçmiş şimdileyin uzak bir yerdi
Şiir mabedinden kovulma korkun
Bulandı berraklığı zihnin dolambacında;
Sana iltifatların göz kamaştıran kaynağı…
Tükendi çarelerim, yıkıldı barınağı;
Ruhumu besleyen o ilkbahar akşamında…
Ulaşır mı bilinmez sana açık yollarımda,
ŞİİRLERİNİZİ TAKİP EDİYORUM.BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN YANI YAŞANMIŞLIK DUYGUSUNU HİSSETTİRMENİZ.TEBRİKLER.SAYGILARIMLA