Hain gurbet tuzak kurdu
Talih benden uzak durdu
Yar bıraktı, felek vurdu
Söylen dağlar nere gidem
Söylen bana, nasıl edem
Bir sonbahar günü, seher vaktiydi
Sabah yellerine uyup da gittin
O güzel, gözlerin son kez baktıydı
Sevenleri öksüz koyup da gittin
Seninle güzeldi sevmek, sevilmek
-roman içindeki romancının
acılarla dolu yaşamından bir kesit-
…
bir cinayet romanında/ sayfa 125
maktülün cebindeki sustalıya su veren
ikinci işi balıkçılık olan sürmeneli ustanın
kadeh kaldırırken
kürsülerde
kapitalizmin obez tanrıları
sahile vuran
çocuk cesetlerinin şerefine…
Şu yalan dünyada hiçbir insanı
Irkından ötürü hakir görmedim
Şehirler dolaştım, gezdim cihanı
Tersi söylenmeyen fikir görmedim
Bilgi silahıdır, fikir kalesi
ne çok açız
ne çok aç gözlüyüz.../
oysa ne çok zayıf
ne çok yakınız ölüme…
ve ne acayip dünya
Gün dolanır akşam olur
Yollar yürüye yürüye
Çobansız görünce dalar
Kurtlar sürüye sürüye
Sabrın kabı kolay taşmaz
Şu dünyada insanları
Ayıranlar gün görmesin
Başsız başsız adamları
Kayıranlar gün görmesin
Koy masaya her bir şeyi
Yaşımın Seksen olduğuna bakmayın
İnsanlığın yaşına denktir aslında yaşım
Son insan ölünceye kadar da
duygular yaşarım
adını koymakta güçlük çektiğim
beynimin tüm yetkilerini
kalbime devrettiği anlarda
yağmurlar düşünürüm
öncesi yeşil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!