Hangi zamansızlıkta vurulmuştum gözlerine
İlk şarabı seninle içtiğim gün mü
Yolunu gözlediğim sabahların birinde mi
Limon tepede mi,
Urla da ki eski iskelede mi…
Bir gurbeti sevemedim,
bir de gurbette geceyi...
Her anımsayışımda sılayı,
Lanetledim milyonca kez;
Ayrılık denen belayı...
Sağanak bir yağmur altında
Sellere kapılmış gibiyim
Ben bu dünya masalında
Herkes gibi, herhangi biriyim...
Beni de güneş cezbeder
Gittin ya,
Bir yıldız daha kaydı geceden
Bir gemi daha rıhtımdan
Gittin ve
Bir can daha ağıtlandı ardından...
Sitemi sineden
Birin gider hüzünlenir
Birin gelir hüzünlenir
Bilir misin neresidir
Bu hüzünbaz kelepir
Yeşilçam’a destan oldu
Her zaman tenlerin savaşı mı olacak aşk,
Ya da iki çift nazarın birbiriyle oynaşı.
Farzet, bir kayaya aşık oldun.
Sarp mı, sarp…
Ya gel sözüm ol, susma beni
Çağlasın imdadım, bitsin firak
Yahut, bağışla beraatini
Bîmar yüreğimi özgür bırak…
Kim bilir …?
Hangi zamanların
Hangi iklimlerin
Hiç bilinmez denklemiydik
Ya da;
Sırça kupa ikilisiydik ki,
Ayak basmayacaktım
Yüz sürmeyecektim
Göz süzmeyecektim
Dahası;
Kararlıydım bu defa
Hiç kimse yok...
Gece mi günlerden ne?
Kim kapattı perdeleri,
Kim susturdu sirenleri?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!