Her gece sabırla gözleri yummak ne iyi
Her sabah şükürle gözleri açmak ne hoş
Denge ve döngü eşliğinde
Günü tövbe terazisinde tartmak ne güzel
İsyan değil sabır sahibi olmak ne güzel
Açılmamış içli mektupların
Son satırında gizli selamın içindeyim
Aşkı kucaklamaya hazır
Nabzı alınamayan kolların sahibiyim
Maziden beslenen
Ne zaman bir çocuk hasta soğuktan
Ateşi gelir de benim yüreğimi yakar
Ne zaman bir çocuk ölse kızamıktan
Mezarı gelir benim yüreğime kazılır
Ne zaman bir çocuk ağlasa açlıktan
Ne zaman ki sevdan çalındı kalbimden
Bil ki şefkat yoksunu biriyim ben
Ne zaman ki yüküm ağır bedenimden
Bil ki başka acıların hamalıyım ben
Ne zaman senin ayağına bir taş değse
Niçin hep aldanır insan
Etrafındaki kuru kalabalığa
Eş olsun dost olsun
Yaşadığı sahte hayatlara
Aşk vefa hepsi kararan birer sayfa
Belli ki
İyilerin bir acelesi vardı
Kazasız belasız
Mezarlarına kavuşmak gibi
Bir el daha çekti elini
Öyle bir yol yürüdüm ki; hayatta
Yokuşu da gördüm inişi de
Şükür vaktinde ruhuma aşina
Sabır anında bedenime yabancı
Kendi yol ayırımlarına ayarlı
Arkadaşlarım, dostlarım da vardı
Ellerim de titremezdi senin varlığında
Dopamin eksikliği dedi
Reçete hekimliği yapan doktorlar
Nereden bileceklerdi ki
Eksilenin sen tükenenin ise ben olduğunu
Ölümde ölür elbet bir gün
Uyandırır kuş sesleri
Seni gaflet uykusundan
Uzanır pencereye ellerin
Köşeye atılmış
Bir kirli mendil gibi
Dudaklarında titreyen arzular
Kalbin çarpıyor,
Sesin titriyor
Gözbebeklerin büyüyor,
Renkten renge giren tenin
Yüzünde masumiyet estiriyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!