Gökyüzüyle başlar bazı cümleler,
orada ne bir nokta vardır
ne de son.
Yalnızlığı göğe yazanların
hiçbir rüyası eksik kalmazmış,
bunu geç öğrendim.
Bir çığlıkla başlamaz her son,
Bazen sessizliktir, yankısını duymadığın...
Yalnızlığın en ince yerinden geçer zaman,
Bir rüzgâr öper alnımdan,
“Unut” dercesine — ama bilmez,
Unutmak, suskunluktan ağırdır bazen.
Bir yolculuktu bu,
Ne başı belliydi ne varacağı liman.
Bir anı gibi geçtin içimden,
Bir anı gibi kaldın.
Ve ben, senden geriye
Hiçbir şey istemedim,
Senin elini tutmak istemiyorum önce,
Dualarını tutmak istiyorum.
Çünkü el, zamanı yorar...
Ama dua, sonsuzluğa ulaşır.
Bir an var, bir bakışla başlar her şey,
Zaman durur, kalbim birden hızlanır,
Gözlerinde kaybolurum, deniz gibi derin,
Ve dünya, senin etrafında döner gibi sanarım.
Sözler yetmez anlatmaya bu hissi,
Bir otel değil,
Birer birer düşen yıldızlardı o gün.
Adları şiirdi,
Yüzleri saz,
Yürekleri barıştı…
İnsanlık sana kurban olsun,
Yaralı kalplerde umut doğsun,
Savaşın karanlığı bitsin artık,
Sevgiyle dolsun her bir yanımız.
Kalbe İnmiş Olan
Bazen bir his gelir ansızın,
Sanki gökyüzüyle aranda gizli bir bağ kurulur.
Ne bir söz gerekir ne de bir bakış,
Sadece içinden geçen o kıpırtı yeter.
Kalbe İnmiş Olan
Bir ses dolaşır kalpler arasında,
Kelimeye bürünmeden, sadece hissedilerek.
Bir ilham düşer gecenin en sessiz vaktine,
"Kalbim, Aşk ve Güneşin Gölgesinde"
Şairin notu: Lütfen bu şiiri yalnızken, kalbinizle okuyun. Bayılma riskine karşı baş ucunuzda bir sevda anısı bulundurun.
Bir akşam güneşi düştü içime,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!