Mem ve Zîn'in aşkı gibiyiz senle ben.
Kaçak çay ile tütün gibiyiz senle ben.
Bir yanımız aşk,
Bir yanımız hasret,
Bir yanımız sevda,
İlmek ilmek, nakış nakış, nağme nağme türküyüz senle ben.
Sen misin beklediğim,
Gecenin karanlığında,
Gözlerimi kapattığımda,
Düşlerime konuk olan?
Sen misin sevdiğim,
Sen misin yıllarca yolunu beklediğim
bazen yandığım
bazen yakildigim
uğruna kan gözyaşları döktüğüm
Sen misin
Sen miydin yüreğimin sahiline vuran dalga,
Sen miydin beni benden alan gölge?
Sen miydin kıyılarımın sahilinde beyaz bir gül,
Sen miydin beni benden alan?
Sen miydin gözlerime düşen yıldız,
Öyle bir hecesin ki bende,
Ne zaman söze başlasam,
Derin bir nefes alıp adınla başlıyorum.
Gözlerini düşündüğüm her an,
İçimde bir mutluluk çağlıyor,
Sözlerin, kulağımdan kalbime yol alıyor.
Seni Türk Dil Kurumu’na inat bir aşkla
Hece hece, redif redif,
Uyak uyak seviyorum.
Bahanelere gerek yok sevgilim;
Ben bahanesiz, ben yalın,
Ben sadece seviyorum.
Sesin, dalgasız deniz gibi,
kıyılarına vuruyorum savunmasız.
Kalbin sanki içi dolu bir bavul;
yaşaması zor ama unutması imkânsız.
Gülüşün, yüreğime düşen cemre,
hem ısıtan hem baharları getiren.
Aynaya yansıyan gülüşlerimin altında
Saklıyorum ağlayan gözlerimi.
Yine yama tutmuyor yüreğim,
Yaralı tüm senlerim.
Ellerim ürkek,
Dilim titrek,
Sen uyurken gidicem ben
Gözlerin uykuya dalmadan
Kalbinde hala yangınlar varken
içinde özlemim alev alev yanarken
Sessiz sedasız gidicem
Otur, sevgilim, anlatayım sana aşkı,
Gözlerimdeki parıltıyı, kalbimdeki fırtınayı.
Her nefeste seni hissedişimi,
Gözlerine baktığımda kayboluşumu.
Anlatayım sana
Hayranınım deniz hanım
Siz İzmirlisiniz galiba. Ben de Aydınlıyım, hemşeri sayılırız. Birbirimizi takip etmeye yorumlamaya ne dersiniz?
Dost selamlar.