Bin parçayım hasretinden
Yine özlemin vuruyor yüreğimin kıyılarına,
Hasretin köpük köpük...
Adını anıyorum istemsizce,
Yokluğun dolanıyor sol kaburgamın en altına.
Dilimde sözcükler sancılı, suskun.
Ve her vazgeçişim biraz daha kanattı yüreğimi
bazen acıdı sol yanım
kanadı bütün senli düşlerim
dün gece gelip yerleşti göz bebeklerime hasretin
sen en çok derin derin bakmayı severdin
şimdi ellerim sahibini kaybetmiş bir balon gibi
Bu akşam odam pek bir sessiz,
Duvarlar ve tavan soruyor seni bana.
“o gitti, gelmeyecek.” diyemiyorum,
Gidemezsin biliyorum,
Ama kabullenemiyorum gidişini.
Bugün neredeyim bilmiyorum;
Cennet ile cehennem arasında,
Ölüme yüz tutmuş
Kırık bir aynanın yansımasında,
Annemin öldüğü yerdeyim.
Hangi cümleyle terk ettim eski beni?
Hangi gece, ağlayamadığım gözyaşlarıyla kırıldı?
Yeniden doğduğumda ilk neye sarıldım?
Aynaya baktığımda artık ne görüyorum?
İnan, bunların hiçbir önemi yok.
Sen varsın ve bende.
Bu akşam pek bir farkli gece
Içimde kelebekler uçuşuyor
Kalbim belirsiz tiktaklarda
Yüreğim huzura koşuyor yalin ayak
Ve ben ilk defa bu kadar mutluyum
İçimde o kadar çok sen var ki, benleri arkasına saklamış, her an seni düşünüyorum.
İlaçlarını içti mi?
Terli terli uyudu mu?
Duşunu aldı mı?
İşe gitti mi?
Uyudu mu?
Ah adam ne zaman bir sen düşünsem
Sesin nefesin ve o mükemmel
gülüşün gelip takılıyor beynimin derinliklerine
Ucu açık onlarca kelime ısırıyor dilimin ucunu
tarifsiz hisler kapliyor tüm bedenimi
yüzüm istemsizce gülümsüyor
Senin adın mavi ufuklarda süzülür,
Gönlümde bir masal, her kelime hüzünle örülür.
Denizin mavisi, gökyüzünün sevdası,
Senin adın mavi, ruhumun en derin kıvrımlarında yaşar sonsuz aşk.
Hangi yöne dönsem gözlerin.
Gülüşün.
Seninle ben
Biz olmayı beceremeyen iki aptal aşık
Ne zaman sen gelsen yanıma ben kaçtım
Ne zaman ben gelsem yanıma sen hep mesguldun
Gece ile gündüz gibiydik
Sen varken ben yoktum ben varken de sen
Hayranınım deniz hanım
Siz İzmirlisiniz galiba. Ben de Aydınlıyım, hemşeri sayılırız. Birbirimizi takip etmeye yorumlamaya ne dersiniz?
Dost selamlar.