ve ben o gözlerini okuyamıyorum size okuyamıyorum
erken açan bir ilkyaz menekşesi gibi vakitsiz dükülürken yaprakları
içinde hala diken ağaçları büyüten zamana meydan okuyan o
eşsiz rüzgar gülüş vardı yüzünde
deyin derin kazsınlar
çocukların oğulların mezarını
sinmesin içine
bu çağın lanet iğrenç kokusu".
Ak ekmekler içinde
Kızıl gonca güller gibi açmak varken
Zamanın ateşten elbisesini
Üstlerine giymedi şairler
Boyunlarında yayınevlerinin
acılar biter
güller açar diyor gönül
öyle istiyor
öylesine istiyor
Biterken iş saati
Ve biterken ben
Ve hayalimdeyken ev
Bağırırlar içeriden işçilerden birisi
saçlarını tel tel örüp
uçlarına boncuk yerine
sarılı mavili yeşilli
umut takacağım ey çocuk
sana bir kuş gönderdim ey sevgili
kanadı kırık
kanadı kırık bana benzeye
vaktinden erken sararmış
güneşe küs sarı otlara bakar gördüm seni çırılçıplak ve yalnız
bir yılan gibi soyunup derini örtecek gibiydin üzerlerine
sana kuşlarımı verdim sana kuşlarımı verdim"
Yüreğini düşüncelerini İnsanlığa adamış yaşadığı zaman dilimine duyarlı.. nadir bir kişilik...
Arkadaşımı yürekten kutluyor...başarılarının devamını diliyorum...